Makale İçeriği
ToggleGeçerli bir evlilik birliği, ölüm, gaiplik, cinsiyet değişikliği ve boşanma sebeplerinden biri ile sona erebilir. Boşanma, evlilik birliğinin sona ermesi hallerinden biridir. Bu halde evlilik, eşlerden birinin boşanma kararını kesinleşme şerhiyle birlikte almasıyla evlilik durumunu yasal anlamda sona ermektedir. Boşanma, eşlerin evlilik durumlarının hukuken ve fiilen, hakim kararıyla son bulması olarak tanımlanabilir.
Sosyolojik anlamda boşanma oranının son yıllarda artmasının sebebini, geçimsizliğe, şehirleşmeye, kadının aktif iş ve sosyal hayata atılarak ekonomik bağımsızlığa kavuşması, gelenek ve göreneklerin kültürel anlamda aşınması, insanların toplumsal birlik bilinciyle değil ben bilinciyle hareket etmesi ve ferdiyetçi düşünme biçimine bağlamak yanlış olmaz. Boşanma davaları, ne yazık ki dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de yayılım göstermektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılında boşanan çiftlerin sayısının 171.881 olduğunu, son bir yıl içerisindeki boşanma olaylarından da 171.213 çocuğun etkilendiğini bulgulamıştır. Hemen herkesin başına gelebilen boşanma, çok yönlü bir değişim sürecine girdiğinizi gösterir ve süreç genellikle her iki taraf nezdinde de oldukça stresli geçer. Davaların uzun sürmesi bir yana dursun, tarafların zihinlerinde genellikle:
- Anlaşmalı mı yoksa çekişmeli mi boşanılacağı,
- Nafaka ile çocukla kişisel ilişki kurulması gibi hususların akıbeti,
- Çocuğun velayetinin kime verileceği,
- Hangi delillerin kullanılabileceği,
- Malların nasıl paylaşılacağı ve
- Boşanmanın hukuki sonuçları kapsamında bundan sonraki hayatın nasıl geçeceği gibi konular yer eder.
Bu sayfada hazırlamış olduğumuz yazımızla sizlere anlaşmalı boşanma ve anlaşmalı boşanma protokolü ile ilgili olarak merak ettiğiniz hemen her konuda bilgi vererek:
- Psikolojik anlamda daha güvende hissetmeniz,
- Yaşadığınız ve boşanmaya sebebiyet veren talihsiz olayları analiz etmeniz,
- Anlaşmalı boşanma süreci hakkında bilgi edinmeniz,
- Boşanma sürecinizi olumsuz etkileyebilecek eylemlerden uzak durmanıza yardımcı olmak hedeflenmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Nasıl Olur
Anlaşmalı boşanma, medeni bir şekilde, uzlaşarak evliliği sonlandırmak isteyen çiftler için pratik ve hızlı bir çözüm sunar. Sürecin doğru bir şekilde yürütülmesi ve tarafların haklarının korunması için profesyonel hukuki destek alınması tavsiye edilir.
Anlaşmalı boşanma davaları, çekişmeli boşanma davalarına göre daha hızlı ve kolaydır ancak tarafların anlaşmalı boşanabilmesi için kanunda belirtilen belli şartların yerine gelmesi gerekmektedir.
İşbu yazımızda anlaşmalı boşanma süreci hakkında merak ettiğiniz her şeye değindik.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?
Anlaşmalı boşanma davasına Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde değinilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesine göre, evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin açtığı davayı kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.
Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Görüleceği üzere, bahsi geçen madde hükmünde eşlerin özgür iradeleri ile boşanma konusunda anlaşmaları ve belli bir takım koşulların varlığı halinde boşanmaya hükmedileceği ifade edilmiştir. Anlaşmalı boşanma, halk arasında tek celsede biten boşanma davaları olarak bilinmektedir. Gerçekten de anlaşmalı boşanma davaları, her iki eşin de anlaşmalı boşanmayı ve anlaşmalı boşanmanın tüm şart ve sonuçları üzerinde mutabık kaldığı bir boşanma türüdür.
Bu boşanma davası tür olarak bakıldığında, çekişmeli boşanma davasına göre çok daha kısa bir sürede sonuçlanmaktadır ve gerek tarafların, gerek müşterek çocukların en az şekilde yıpranarak boşanma sürecinin tamamlamasına yardımcı olur.
Anlaşmalı Boşanma Ne Kadar Sürer
Anlaşmalı boşanma davaları genellikle davanın açılmasını müteakip 1 ila 5 ay arasında sonuçlanmaktadır. Bu sürenin değişkenlik göstermesi, mahkemenin iş yükü, duruşma günü alınması, gerekçeli kararın yazılma süreci ve gerekçeli kararın taraflara tebliği gibi etkenlere bağlıdır. Ayrıca, tarafların kesinleşme şerhi için gerekli işlemleri ne kadar hızlı gerçekleştirdiği de bu süreyi etkileyen önemli bir faktördür.
Anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davalarına kıyasla çok daha kısa bir süreçtir. Anlaşmalı boşanma protokolü, anlaşmalı boşanma dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunulduktan sonra, mahkeme genellikle 1-2 hafta içinde tensip zaptı düzenler ve duruşma günü verir. Duruşma günü, mahkemenin yoğunluğuna göre 1-2 ay sonrasına verilebilir. Bazı durumlarda, iş yükünün daha az olduğu mahkemelerde, duruşma günü çok daha erken bir tarihe alınabilirken, yoğun mahkemelerde bu süre 2-3 ayı bulabilmektedir.
Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma davaları, taraflar arasında herhangi bir anlaşmazlık bulunmaması ve mahkemenin iş yüküne bağlı olarak 1-2 ay gibi kısa bir sürede sonuçlanabileceği gibi, 3-5 ay gibi bir süreye de uzayabilir.
Anlaşmalı boşanma davalarının en büyük avantajı, genellikle tek duruşmada tamamlanmasıdır. Halk arasında “tek celsede boşanma” olarak bilinen bu davalarda, ilk duruşma sırasında mahkeme boşanma kararı verir. Ancak, kararın tebliği ve kesinleşmesi için gerekli işlemler yerine getirilmezse, boşanma gerçekleşmiş sayılmaz. Bu nedenle, duruşma sonrası işlemlerin hızlı bir şekilde tamamlanması önem arz eder.
Anlaşmalı boşanma davalarının bu denli hızlı ve kolay sonuçlanabilmesi, tarafların uyumlu hareket etmesine ve süreci dikkatli bir şekilde yönetmesine bağlıdır.
Boşanma Davası Açmadan Önce Nelere Dikkat Edilmesi Gerekir
-
Anlaşmalı da boşanacak olsanız, çekişmeli de boşanacak olsanız, aşağıdaki hususlara dikkat etmeniz, boşanma sürecini daha kolay ve az stresle atlatmanız için sizlere yardımcı olacaktır.
Öncelikle gerçekten de boşanmak isteyip istemediğinize, boşanmanın doğru bir karar olup olmadığına karar verin ve özellikle yaşadığınız vakıaların geçici olup olmadığını gözlemleyin. Bu kapsamda, durumunuzu tarafsız değerlendirebilecek kişilerden yardım almaktan kaçınmayın. Evlilik terapisi uygulayan, aile ve evlilik danışmanlığı veren uzmanlardan, psikologlardan ve psikiyatristlerden görüş ve yardım alın. Bu şekilde, ortak hayatın ve evlilik birliğinin sürdürülebilir olup olmadığını, evli kalmanızın veya boşanmanızın kendinizin, eşinizin ve çocuğunuzun psikolojisine, ekonomik ve sosyal durumuna ve ihtiyaçlarına nasıl etki edeceğini profesyonel anlamda tahlil etmeniz mümkün hale gelecektir.
Eğer boşanma konusunda kararlıysanız veya henüz tam olarak karar verememiş olup, yasal anlamda boşanma süreci, boşanma sebeplerinin neler olduğu, hangi delillerin kullanılabileceği, nafaka, çocukla kişisel ilişki kurulması, çocuğun velayeti, maddi ve manevi tazminat, boşanmanın mali sonuçları, anlaşmalı ve çekişmeli boşanma gibi konularda detaylı bilgi almak için muhakkak bir avukata danışın. Boşanmanın şart ve koşulları üzerinde eşinizle anlaşma sağlayabileceğinize inanıyorsanız, aynı avukata vekalet vererek, her iki tarafın da şartlarında mutabık kaldığı bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlatarak, anlaşmalı boşanma sürecini kısa sürede tamamlayabileceğinizi unutmayın. Yine, boşanmanın şart ve koşulları üzerinde eşinizle anlaşma sağlayamamanız halinde çekişmeli boşanma davası açmak zorunda kalacağınızı ve çekişmeli boşanma davalarının yıllar sürebileceğini unutmayın. Boşanma avukatınızdan hiçbir şey saklamayın, avukatınıza her şeyi olduğu gibi anlatmanız sizlerin yararı içindir. Bu şekilde, avukatınız sizler için nasıl ilerlenmesi gerektiği hususunda doğru stratejiyi belirler. Avukatınızla paylaşacağınız bilgilerin tamamının 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca, Avukat Müvekkil Gizliliği İlkesi kapsamında korunduğunu hatırlamanız önemlidir.
Bir avukata da danışmak suretiyle, boşanmada ileri süreceğiniz sebeplere ilişkin delil toplayın. Topladığınız delillerin haberleşmenin gizliliğini ihlal (TCK md. 132) veya kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK md. 133) suçunu oluşturmadığından emin olun.
Kural olarak eşlerden biri, diğer eşin muvafakati olmadan aile konutunun konu edildiği kira sözleşmesini feshederek evi tahliye etmenize sebep olamaz, aile konutu olan taşınmaz malı satamaz. Ancak, aile konutu üzerindeki haklarınızı yasa gereği tam olarak koruma altına alabilmeniz için, tapuya nüfus cüzdanınız, evlilik cüzdanınız ve ikametgah belgeniz ile giderek ilgili taşınmaz kaydına aile konutu şerhi koydurmanız gerekmektedir. Eğer taşınmaz üçüncü bir kişiye satıldıysa ve satın alan kişi taşınmazın aile konutu olduğunu biliyorsa, satış neticesinde oluşturulan tapunun iptali ile ilgili dava açmanız mümkündür. Taşınmazı satın alan kişinin, taşınmazın aile konutu olduğunu bilmemesi durumunda ise, satın alan üçüncü kişinin iyi niyeti korunacağından tapu iptal edilemez.
Fiziksel yahut psikolojik şiddet mağduruysanız, ilgili mercilerden yardım almaktan çekinmeyin. Şiddet mağduruysanız, doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığına giderek şikayette ve suç duyurusunda bulunabileceğinizi, koruma tedbiri almak için Aile Mahkemesine başvurabileceğinizi unutmayın. Bu işlemleri bir avukat ile yapmanız sizin için daha faydalı olacaktır. Doğrudan polise yahut jandarmaya başvurarak ifadenizin alınmasını, darp raporu almak üzere hastaneye sevkinizi, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında gerekli önleyici ve koruyucu tedbir kararını almasını talep edebilirsiniz. Şiddet mağduruysanız, doğrudan hastaneye başvurabilir, hastane polisine şikayetinizi iletebilir ve darp raporu alabilirsiniz; vücudunuzdaki izler yok olmadan, yaşadığınız mağduriyeti ispat edecek delilleri toplamanız önem arz etmektedir.
Boşanma avukatınızın uyarılarına uygun hareket etmeniz oldukça önemlidir. Boşanma sürecinde çocuğunuzun ve eşinizin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü olumsuz etkileyebilecek herhangi bir davranış ve tartışmadan kaçının. Evi terk eden eşin eve dönememesi için kapı kilidini değiştirmeyin. Boşanma davası açmak, taraflara ayrı yaşama hakkını vermektedir. Davayı açan eşin ayrı yaşama hakkını kullanması, ortak hayatın sürdürülmesinin mümkün olmadığının ispatı bakımından davacı eşin lehine yorumlanacaktır. Bir diğer deyişle, davacı eşin ayrı yaşama hakkını kullanması, ortak hayatın sürdürülemeyecek hale geldiğini ispat bakımından büyük öneme sahiptir. Boşanma davasını açtıktan sonra davacının aynı konutta yaşamaya devam etmesi, diğer eşi hoş görmek olarak nitelendirilebilir. Önemle belirtmek gerekir ki, kural olarak boşanma sürecinde evde kalacak kişi kira sözleşmesinde yahut tapuda adı geçen eştir. Taraflar boşanma sürecinde, hangi eşin evde kalacağı hususunda anlaşmaya varabilirler. Ancak, boşanma sürecinde aile konutunda hangi eşin kalacağı hususunda uyuşmazlık varsa, taraflar bu kapsamda anlaşamadıysa, kiralık yahut tapulu konutta hangi eşin kalacağına hakim karar verecektir. Unutulmamalıdır ki, ağırlıklı olarak aldatma, şiddet gibi sebeplere dayanarak açılan çekişmeli boşanma davalarında mahkeme evde mağdur olan eşin kalmasına karar verir. Boşanma davası sürecinde tarafların evden kişisel eşyalarını her iki eş de mutabık kaldığı takdirde almaları mümkündür. Tarafların bu kapsamda bir mutabakatı yoksa, boşanma sürecinde, boşanma davası devam ederken aile konutundan kişisel eşyalarınızı almak istiyorsanız Aile Mahkemesi’nden talepte bulunmanız gerekecektir.
Boşanmaya İlişkin Hükümler ve Boşanma Türleri
![Anlaşmalı Boşanma Davası 3 Boşanma Sepebleri](https://mescilaw.com/wp-content/uploads/2025/01/Bosanma-sebepleri-1024x670.webp)
Boşanmaya ilişkin hükümler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi ile devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Türk hukukunda boşanma davası ancak çekişmeli boşanma davası yahut anlaşmalı boşanma davası olacak şekilde açılabilmektedir.
Çekişmeli boşanma davası, evliliği sona erdirmek isteyen eşlerin boşanmanın şart ve koşullarında anlaşmazlığa düştüğü durumlarda görülür. Karşılıklı olarak evliliği -anlaşma ile- sona erdirmek isteyen eşlerin, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, müşterek çocuğun velayeti gibi boşanmanın şart ve koşulları ve fer’ileri konusunda anlaşmaya vardığı hallerde ise boşanma, anlaşmalı boşanma davası olarak görülür.
Taraflar arasında boşanmanın şart ve koşullarından biri üzerinde bile mutabakat sağlayamamaları halinde, boşanma davası anlaşmalı boşanma davası olarak açılmış olsa dahi çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Boşanma Sebepleri ve Çekişmeli Boşanma
Taraflardan biri, kanunda belirtilen sebepler nedeniyle tek başına boşanmak istediğinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda sayılan boşanma sebeplerini ileri sürerek boşanma talebinde bulunabilir. Bu halde boşanma davası, çekişmeli boşanma davası olarak açılmış olur.
- Çekişmeli boşanma davasında boşanma sebeplerini iddia eden taraf, iddialarını ispat etme yükümlülüğü altındadır.
- Bu nedenle, çekişmeli boşanma davasını açacak davacının, ilgili boşanma sebebini ispat eden delilleri hassasiyetle toplaması gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen genel yahut özel boşanma sebeplerine dayanarak çekişmeli boşanma davası ikame edilmesi mümkündür.
Genel Boşanma Sebebi: Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen genel boşanma sebebi, bilindiği üzere evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, eski kanun döneminde şiddetli geçimsizlik olarak da belirtilmekteydi.
- Evlilik birliğinin temelden sarsıldığından bahisle boşanma davası ikame eden kusursuz veya az kusurlu eş, davalı tarafın, yani diğer eşin, evliliğin sona ermesinde kusurlu olduğunu ispat etmek zorundadır.
- Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere, eş ile alay etmek, eşe ve ailesine hakaret etmek, eşe beddua etmek, aşırı kıskanç davranışlarda bulunmak, cinsel ilişkiden kaçınmak, eve misafir gelmesini istememek ve gelenlere rencide edici şekilde davranmak, eşin sosyal medya platformları üzerinden başkalarıyla görüşmesi, eşin sürekli içki içmesi, eşin sürekli olarak evi terk etmesi, evin ve çocukların bakımını ihmal etme, sevgisizlik ve ilgisizlik gibi sebepler, evlilik birliğini temelden sarsan sebepler arasında sayılır.
Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, ortak hayatın sürdürülmesinin eşlerden beklenemeyecek boyutta olması şarttır.
Özel Boşanma Sebepleri
Zina, hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı, Türk Medeni Kanunu’nda boşanmanın özel sebepleri olarak düzenlenmiştir.
- Evlilikte özel boşanma sebepleri varsa, davacı, davalı tarafın kusurlu olup olmadığını ispat etmek zorunda değildir.
- Bu halde, davacının özel bir boşanma sebebinin varlığını ispat etmesi yeterli addedilir.
Boşanma Türlerinin Dönüşebilirliği
Unutulmamalıdır ki, anlaşmalı boşanma davası sonradan çekişmeli hale gelebileceği gibi, çekişmeli boşanma davası da sonradan anlaşmalı boşanma davasına dönüşebilir.
Boşanma davaları, gerek genel gerekse özel sebeplere dayandırılabilir. Boşanma türünün doğru tespiti ve davanın sürecinde izlenecek yol, delillerin toplanması ve iddiaların ispatı açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, boşanma sürecinde mutlaka bir avukata danışmanız, sürecin etkili ve haklarınız korunarak yürütülmesi açısından önem arz etmektedir.
Anlaşmalı Boşanmanın Şartları
Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesine göre, anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için, evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olması gerekmektedir. Bahsi geçen bir yıllık süre, evlilik tarihi ile dava tarihi esas alınarak belirlenmektedir. Bir yıllık süre dava tarihinde dolmamışsa fakat dava sırasında dolarsa, dava çekişmeli boşanma davası kapsamında değerlendirilir. Yargıtay’da, -Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2014 T., 2014/11460 E., 2014/22616 K. sayılı kararı gibi- pek çok kararında, bir yıllık sürenin davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut olması gerektiğini ifade etmiştir. Dava açıldıktan sonra bir yıllık sürenin dolması, anlaşmalı boşanma için yeterli görülmemektedir. Bu durumda, davacıya Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına göre çekişmeli boşanma davasına devam edip etmeyeceği sorulmalı; devam edilmek istenmesi halinde dava çekişmeli boşanma davası olarak yürütülmelidir.
Tarafların anlaşmalı boşanmak istediklerine ilişkin birbirlerine uygun karşılıklı irade beyanları bulunmalıdır. Bir diğer deyişle, eşlerin her ikisinin de mahkemeye birlikte başvurarak anlaşmalı boşanmak istediklerini ve boşanma ile ferileri konusunda anlaştıklarını belirtmeleri gerekmekte ya da bir eşin, diğerinin açtığı anlaşmalı boşanma davasını kabul etmesi gerekmektedir. Eşlerin anlaşmalı boşanmak için birlikte başvurduğu ilk halde, eşlerden biri dava dilekçesini davacı/davalı olarak, diğer eş de davalı/davacı olarak imzalar.
Eşlerin anlaşmalı boşanma davasını birlikte açmaları durumunda, davalının duruşmaya katılmaması halinde dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Yani, anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra, her iki eşin de birlikte duruşmaya katılarak anlaşmalı boşanma ve şartları konusunda anlaştıklarını dile getirmeleri gerekmektedir. Öte yandan bir eşin anlaşmalı boşanma davası açması halinde, dava diğer eşin davayı kabul etmesi şeklinde de gerçekleşebilir. Bu halde, eşlerden sadece biri anlaşmalı boşanma davasını açar ve dava dilekçesinde tarafların boşanma konusunda anlaştıklarını; yargılama sürecinde davalı eşin de bu hususu teyit edeceğini belirtir.
Anlaşmalı boşanma davasının kabul edilebilmesi için bir diğer şart da, her iki eşin duruşmada hakim tarafından bizzat dinlenmesidir. Davanın avukat kanalıyla açılması ve takip edilmesi mümkünse de, duruşma sırasında avukatın -bu konuda özel yetkisi bulunsa dahi- ifadesi davanın kabulü için yeterli değildir.
Tarafların iradelerinin serbestçe açıklandığı hususunda mahkeme nezdinde bir kanaat oluşması da gerekmektedir. Örneğin, hakim, taraflardan birinin tehdit veya korkutma nedeniyle irade beyanında bulunduğunu tespit ederse, anlaşmalı boşanma kararı verilmez ve dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Anlaşmalı boşanma davasının kabul edilebilmesinin son şartı, hakimin, boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hakkında taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi, yani anlaşmalı boşanma protokolünü uygun bulmasıdır. Bu noktada unutulmaması gereken, anlaşmalı boşanma mahkeme kararıyla gerçekleştikten sonra, anlaşmalı boşanmanın mali sonuçları hakkında -örneğin nafaka hakkında- talepte bulunulmasının mümkün olmayacağıdır. Anlaşmalı boşanma sırasında nafaka talebi bulunmadığını belirten bir davacı, anlaşmalı boşandıktan sonra artık yoksulluk nafakası talebiyle dava açamaz.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü
Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanmanın şartlarının düzenlendiği, anlaşmalı boşanma davasını açmadan önce eşlerin şart ve koşulları üzerinde mutabık kaldığı ve her iki tarafın da imza altına aldığı bir belgedir. Anlaşmalı boşanma protokolünde, müşterek çocuğun velayeti, müşterek çocuğun velayetini almayan eş ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişki, maddi ve manevi tazminat, evcil hayvanın kimde kalacağı, kişisel eşyaların iadesi, taşınır ve taşınmaz malların tasfiyesi, borçların nasıl ve kim tarafından hangi oranda ödeneceği, ziynet eşyalarının iadesi, ev eşyalarının paylaşımı, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası gibi konular düzenlenmelidir.
Bunlardan boşanmanın fer’ileri niteliğinde olanlarının protokolde düzenlenmesi zorunluyken, bir kısmının düzenlenmesi zaruri değildir. Ancak, eşler arasında sonradan bir uyuşmazlığın meydana gelmemesi adına tüm bu hususların anlaşmalı boşanma protokolünde detaylı ve açık bir şekilde düzenlenmesi önerilmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Nafaka ve Velayete İlişkin Hükümler
Anlaşmalı boşanacak eşlerin müşterek çocukları varsa, bu çocukların velayetinin kime verileceği ve ödenecek nafaka miktarının ne olduğu hususlarının anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenmesi lazımdır. Evlilik birliğinin sona ermesi halinde, eşlerden birinin maddi durumunda evlilik sırasındaki haline göre hayatını devam ettiremeyecek derecede yoksullaşma söz konusuysa, yoksulluğa düşecek taraf diğer taraftan yoksulluk nafakası talep edebilir. Ödenecek nafaka konusunda tarafların anlaşmış olması ve bunu protokolde belirtmeleri gerekmektedir.
Eşlerin nafaka talepleri yoksa, bunun da açık bir şekilde protokolde belirtilmiş olması gerekmektedir. Burada önemle belirtilmesi gereken bir diğer husus da iştirak nafakasının durumudur. Taraflar, anlaşmalı boşanma protokolünde birbirlerinden nafaka talep etmemiş olabilir ve kendisine velayet verilen eş, anlaşmalı boşanma protokolünde çocuk için iştirak nafakası talep etmemiş olabilir. Ancak böyle bir durumda dahi, velayeti kendisine verilen eş, anlaşmalı boşanma kararı kesinleştikten sonra iştirak nafakası talebinde bulunabilir.
İştirak nafakası, ergin olmayan müşterek çocuğun sağlık, eğitim, giyim ve barınma ihtiyaçlarına, velayeti kendisinde bulunmayan eşin mali gücü oranında katılmasını mümkün kılan bir nafaka türüdür. Anlaşmalı boşanma protokolünde, her ay peşin olarak ödenecek iştirak nafakasının ne miktarda olduğu ve gelecek yıllarda ne miktarda ödeneceğine ilişkin belirlemelerin kaleme alınması gerekmektedir.
Yine önemle belirtilmelidir ki, velayet ve nafaka gibi konularda anlaşmaya vararak boşanan eşler, boşanma kararı kesinleştikten sonra ortaya çıkan yeni olaylar neticesinde, velayet kendisinde olmayan eş çocuğun üstün yararı gereğince velayetin değişikliği için dava açabilir.
Anlaşmalı boşanmada ortak velayet konusunda tarafların anlaşması mümkündür ancak velayetin taraflardan birine verilmesi önerilmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların ortak velayet konusunda anlaşması halinde, sonrasında örneğin çocuğun hangi okula kaydedileceği hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık çıkması ve çocuğun okula kaydının bu nedenle gecikmesi gibi durumlar söz konusu olabilir. Bu nedenle kimi zaman hakim, taraflarca ortak velayet belirlenmiş olsa bile tarafları, çocuğun üstün yararı gereğince bu konuda seçim yapmaya zorlayabilir.
Anlaşmalı boşanma protokolü ile kendisine velayet verilmeyen tarafın, müşterek çocukla olan kişisel ilişkisinin de protokol içeriğinde düzenlenmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Maddi ve Manevi Tazminat Talebine İlişkin Hükümler
Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi gereğince, mevcut ya da beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda para ödenmesini talep edebilir.
Anlaşmalı boşanma protokolünün hakim tarafından kabul edilebilmesi için tarafların maddi ve manevi tazminatlar yönünden anlaşmış olmaları gerekmektedir. Tekraren belirtmek gerekir ki, anlaşmalı boşanma davası kesinleştikten sonra protokol kapsamında talep edilmemiş maddi ve manevi tazminat gibi fer’ilerin sonradan talep edilmesi mümkün değildir. Anlaşmalı boşanma davasında hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ödenebilir.
Ödemenin yapılmaması halinde yükümlülüklerini yerine getirmeyen eşe karşı icra takibi başlatılması mümkündür.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Taşınır ve Taşınmaz Malların Paylaşımına İlişkin Hükümler
Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde bahsi geçen “boşanmanın mali sonuçları” ibaresi, kural olarak mal varlığının tasfiyesini kapsamamaktadır. Yargıtay kararları gereğince, mal rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağı boşanmanın fer’ileri arasında kabul edilmemektedir. Dolayısıyla tarafların anlaşmalı boşanma davasında, mal rejiminin tasfiyesi hususunda anlaşmaları zorunlu değildir.
Bu şu anlama gelmektedir: Taraflar boşandıktan sonra mal paylaşımına ilişkin ayrı bir dava açabilirler. Mal paylaşımı davasının, boşanma kararının kesinleşmesini müteakip 10 yıl içerisinde ikame edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımına ilişkin düzenlemelerin yer alması ve bu yöndeki anlaşmanın geçerli olabilmesi için, tasfiye kapsamına girecek eşyaların açık bir biçimde, tek tek ve ismen belirtilmek suretiyle protokol içeriğinde ele alınmış olması gerekmektedir.
Burada önemle belirtmek gerekir ki, anlaşmalı boşanma protokolünde eşlerin açıkça, “tarafların birbirlerinden taşınır ve taşınmaz mal talepleri yoktur” beyanını vermiş olması ve anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmiş olması halinde, bu beyanın ikrar teşkil ettiği ve sonrasında taraflardan birinin dürüstlük kurallarına aykırı hareket ederek mal paylaşımına ilişkin dava açamayacağı Yargıtay tarafından da kabul edilmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Tarafların Soyadına İlişkin Hükümler
Boşanma kararının verilmesiyle kadın, kural olarak evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Ancak, evlilik süresince kocasının soyadı ile bilinen kadın, boşanma halinde kocasının soyadını kullanmaya devam etmek isteyebilir. Anlaşmalı boşanma protokolünde kadının, eşinin soyadını kullanmaya devam edeceği hususunun kararlaştırılması mümkündür.
Özel Durumlar
Evcil Hayvanlar: Evcil hayvan sahibi olan eşlerin boşanmaları halinde, hayvanın hangi eşte kalacağı hususu protokol içeriğinde açıkça düzenlenebilir.
Ziynet Eşyaları: Ziynet alacağı, boşanmanın fer’isi değildir. Ancak taraflar, dilerlerse ziynet eşyalarının iadesini anlaşmalı boşanma protokolüne ekleyebilirler. Bu düzenleme, infaz sırasında tereddüt oluşmasını önler.
Borçların Paylaşımı: Özellikle müşterek amaçlı borçlanmalarda, ödeme planlarının ve hangi eşin hangi oranda borçları üstleneceğinin protokolde belirtilmesi, ileride çıkabilecek uyuşmazlıkları önler.
![Anlaşmalı Boşanma Davası 4 Anlaşmalı-Boşanma-Davası](https://mescilaw.com/wp-content/uploads/2025/01/Anlasmali-Bosanma-Davasi-_5_-1024x670.webp)
Anlaşmalı Boşanma İçin Gerekli Evraklar
Anlaşmalı boşanmak isteyen ve anlaşmalı boşanma protokolü içeriğinde mutabık kalmış eşlerin, anlaşmalı boşanma davasını açabilmek için aşağıdaki evrakları hazırlaması gerekmektedir:
- Anlaşmalı boşanma dilekçesi.
- Anlaşmalı boşanma protokolü.
- Müşterek çocuklara ait T.C. kimlik cüzdanı fotokopisi.
- Anlaşmalı boşanacak tarafların T.C. kimlik cüzdanı fotokopileri.
- Tarafların ve çocukların nüfus kayıt örnekleri.
- Tarafların evlilik cüzdanı fotokopisi.
- Anlaşmalı boşanma protokolünde belirtilen mal paylaşımına ilişkin evraklar, devir işlemleriyle ilgili belgeler ve varsa ödeme işlemleriyle ilgili belgeler.
- Protokolde geçen taşınır ve taşınmaz mallara ilişkin resmi belgelerin kopyaları.
- Dava harçlarının yatırıldığına ilişkin evraklar.
- Avukata anlaşmalı boşanma işlemlerini yürütebilmesi için verilecek vekaletname.
Ek Bilgiler ve Evraklar
Yukarıdaki bilgi ve belgeler, anlaşmalı boşanma davasının açılması için gerekli olan temel dokümanlardır. Bununla birlikte, anlaşmalı boşanma sürecini etkili bir şekilde yönetebilmek adına, avukatlar tarafından tarafların talepleri doğrultusunda ek bilgi ve evraklar talep edilebilir.
Avukatlarımızla iletişime geçtiğinizde:
- Anlaşmalı boşanma protokol örneğinin oluşturulması,
- Mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi detayların protokole eklenmesi,
- Belgelerin doğru bir şekilde hazırlanması konularında uzman desteği sunulacaktır.
Bu nedenle, anlaşmalı boşanma sürecinizin hızlı ve sorunsuz ilerlemesi için gereken belgelerin eksiksiz hazırlanmasına özen gösterilmelidir.
Nasıl Anlaşmalı Boşanılır?
Çiftlere Anlaşmalı Boşanma Danışmanlığı Verilmesi
Başvuran çiftlere anlaşmalı boşanma süreci, anlaşmalı boşanma davaları, anlaşmalı boşanma protokolünün içermesi gereken şartlar; nafaka, mal paylaşımı ve velayet gibi konularda hukuki danışmanlık verilir.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Oluşturulması
- Her iki tarafın talepleri dinlendikten sonra anlaşmalı boşanma protokolü oluşturulur.
- Protokolün kanunda belirtilen asgari hükümleri taşıyor olması gerekmektedir.
- Anlaşmalı boşanma avukatı, protokolü her iki tarafın haklarını ve taleplerini gözeterek hazırlar.
- Protokol şu konuları içerir:
- Yoksulluk nafakası
- Çocuklar için iştirak nafakaları
- Çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi
- Taşınır ve taşınmaz malların paylaşımı
- Velayetin kimde olacağı
- Protokol, her iki tarafça da imzalanır.
Anlaşmalı Boşanma İçin Gerekli Evrakların Hazırlanması ve Mahkemeye Başvuru
- Protokol ile birlikte, anlaşmalı boşanma davasının olumlu bir şekilde sonuçlanması için gerekli tüm evraklar hazırlanır.
- Anlaşmalı boşanma davası için dava dilekçesi hazırlanır.
- Dilekçeye protokol ve diğer gerekli tüm evraklar eklenir.
- Gerekli harç ve masraflar ödenir ve dilekçe ile ekleri sunularak anlaşmalı boşanma davası açılır.
Duruşma Sürecinde Temsil
- Yetkili Aile Mahkemesi, tensip zaptı düzenler ve taraflara tebliğ eder.
- Tensip zaptının içeriğinde duruşma günü yer alır.
- Tek celsede boşanmak isteyen tarafların, duruşma gününde ilgili duruşma salonunda hazır bulunması gerekir.
- Taraflar duruşmaya bizzat katılır ve sözlü olarak protokolde yer alan şartları kabul ettiklerini ifade ederler.
- Hakim, gerekli görürse protokolde yer alan hükümlerde değişiklik yapabilir. Böyle bir durumda tarafların, hakimin yaptığı değişikliği onaylaması gerekmektedir.
Kararın Kontrolü ve Kesinleştirilmesi
- Anlaşmalı boşanma davaları genellikle tek celsede biter.
- Hakim duruşmada kısa kararını açıklar.
- Bu aşamadan sonra, gerekçeli kararın yazılması beklenir.
- Gerekçeli karar yazıldıktan sonra, gerekçeli kararın taraflara tebliği talep edilmelidir.
- Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilir.
- Gerekçeli kararda hata veya eksiklik bulunup bulunmadığı, mutlaka bir avukat tarafından kontrol edilmelidir.
- Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
- Tarafların istinafa başvurmaması durumunda, 2 haftalık sürenin geçmesiyle birlikte karar kesinleşecektir.
- Kararın kesinleşmesiyle birlikte, kesinleşme şerhi düzenlenir ve taraflar anlaşmalı boşanmış olur.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır
Anlaşmalı boşanma davaları, eşlerden birinin yerleşim yerinde veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerde bulunan Aile Mahkemesinde açılmalıdır. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemeleri sıfatıyla ilgili davaya bakar. Dava açılırken ilgili harçlar ödenir ve dava dilekçesinin ekine gerekli belgelerle birlikte özellikle anlaşmalı boşanma protokolü koyulur.
Davanın açılmasıyla birlikte davacıya dosyanın hangi mahkemeye düştüğüne ve dosya numarasına ilişkin bilgi ve belge verilir. Bu şekilde yetkili ve görevli mahkeme nezdinde dava açılmış olur. Sonrasında ilgili mahkeme duruşma gününü de içeren bir tensip tutanağı düzenleyerek bu tutanağı taraflara tebliğ eder.
Duruşmaya bizzat katılması gereken eşlerin duruşmaya bizzat katılması, anlaşmalı boşanmayı ve anlaşmalı boşanma protokolünün şart ve koşullarını kabul ettiklerini beyan etmeleri halinde mahkeme tarafından da anlaşmalı boşanma protokolünün uygun bulunması durumunda boşanma kararı tefhim edilir. Bu, kısa karardır. Sonrasında mahkeme tarafından gerekçeli karar yazılır ve taraflara tebliğ edilir. Tarafların karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmaması halinde karar kesinleşir ve taraflar anlaşmalı boşanmış olur. Anlaşmalı boşanma işlemleri bu şekilde son bulmuş olur.
Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, anlaşmalı boşanma yönünde kurulan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanlarından dönmelerini engelleyen yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, karar kesinleşmeden önce eşlerden birinin irade beyanlarından dönmesi halinde anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Anlaşmalı boşanmaya karar verilirken protokolün tasdiki hükmünün yanında, protokolde yer alan hususların da (anlaşmalı boşanma hükümlerinin de) hüküm fıkrasına aynen geçirilmesi gerekir. Kısa karar ve gerekçeli kararın da birbirine uyumlu olması ve çelişki içermemesi gerekir. Bu nedenlerle de her ne kadar anlaşmalı boşanma davası avukat olmadan açılabilse de, tarafların anlaşmalı boşanma davası sürecinde bir avukatla hareket etmeleri önerilir. Aksi durumda taraflar ciddi anlamda hak kaybına uğrayabilir.
Yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere, anlaşmalı boşanma davası, eşlerin birlikte başvurması suretiyle açılabilir. Bu şekilde açılan boşanma davalarında eşler birlikte bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlar, protokol şartları üzerinde mutabık kalırlar, protokolü imzalarlar ve birlikte mahkemeye sunarlar. Eşlerin birlikte mahkemeye başvurarak davayı açması halinde her iki eş de davacı ve davalı sıfatlarını haiz olur. Yani her iki eşin de dilekçeyi davacı-davalı sıfatı ile imzalaması gerekmektedir. Bu halde, avukat ile takip edilecek anlaşmalı boşanma davalarında her iki eşin de aynı avukata vekaletname vermesi önerilir.
Anlaşmalı boşanma, bir eşin diğer eşin açtığı anlaşmalı boşanma davasını kabul etmesi şeklinde de gerçekleşebilmektedir. Bu durumda, davayı açan eş davacı, diğer eş de davalı sıfatını haiz olur. Elbette ki böyle bir durumda Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde belirtilen anlaşmalı boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve eşlerin anlaşmalı boşanma koşullarında hür iradeleriyle mutabık olup olmadıkları hakim tarafından incelenecektir.
Her iki durumda da eşlerin açılacak celseye katılmaları ve her iki tarafın da hakim tarafından bizzat dinlenmeleri gerekmektedir.
![Anlaşmalı Boşanma Davası 5 Anlaşmalı Boşanma Davası](https://mescilaw.com/wp-content/uploads/2025/01/Anlasmali-Bosanma-Davasi-_6_-1024x670.webp)
Anlaşmalı Boşanma Dilekçesi
Anlaşmalı boşanma davalarına ilişkin dava dilekçesi örneklerinin web sitemiz üzerinden paylaşılması gerek meslektaşlarımız gerek müvekkil adayları açısından etik bulunmamıştır. Anlaşmalı boşanma dilekçesi örnekleri birçok internet sitesi veya hukuk kitabı üzerinden erişilebilir olsa da, bu örnekler yanıltıcı olabilir, her vakıaya uygulanamayabilir ve birçok kişinin hak kaybına sebebiyet verebilir.
Müvekkil adayları tarafından ulaşılan bu örneklerin olduğu gibi kullanılmaması, anlaşmalı boşanma dava dilekçesinin ve anlaşmalı boşanma protokolünün bir avukat tarafından hazırlanması, boşanma davanızın olumlu sonuçlanması açısından son derece önemlidir. Her boşanma davası için dilekçe ve protokol ayrı ayrı, kendine özgü bir şekilde dikkatle hazırlanmalı ve bir avukat tarafından kaleme alınmalıdır.
Anlaşmalı boşanma dilekçesinin ekinde, her iki tarafın üzerinde mutabık kaldığı anlaşmalı boşanma protokolünün de sunulması gerektiği unutulmamalıdır. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma süreci bir avukat ile takip edilmeli, gerek dilekçe içeriği gerek protokol içeriği taraf talepleri doğrultusunda hukuken değerlendirilerek hazırlanmalıdır.
Anlaşmalı boşanma dilekçesi örneği ihtiyacınız bulunuyorsa, boşanma avukatlarımızla iletişime geçebilir, anlaşmalı boşanma dava dilekçenizi avukatlarımıza hazırlatabilir ve anlaşmalı boşanma davaları ile ilgili hukuki hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü
Son yıllarda internet üzerinde standartlaşmış anlaşmalı boşanma protokolü örneklerinin yaygın şekilde paylaşıldığını görmekteyiz. Ancak, boşanma protokolü, tarafların mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi kritik konularda mutabakata vardığı, tamamen bireysel ihtiyaçlara göre hazırlanması gereken hukuki bir belgedir.
Her ailenin dinamikleri, mali koşulları ve beklentileri farklıdır. İnternetten indirilen şablon protokoller, kişisel durumlara uygun olmayan hükümler içerebilir veya eksiklikler barındırabilir. Bu durum, hukuki süreçte aksaklıklara, taraflar arasında anlaşmazlıklara ve hatta anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüşmesine yol açabilir.
Mesçi Hukuk Bürosu olarak, her boşanma davasını kendine özgü bir süreç olarak ele alıyoruz. Tarafların ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak ve ileride doğabilecek hukuki sorunları önleyebilecek şekilde anlaşmalı boşanma protokolü hazırlıyoruz. Deneyimli ekibimizle müvekkillerimizin haklarını en üst düzeyde koruma altına almayı hedefliyoruz.
Olaya uygun, taleplerinizle bağdaşan, kendinizi güvence altında hissedeceğiniz bir anlaşmalı boşanma protokolü ihtiyacınız varsa, boşanma avukatlarımız rehberliğinde anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanması için bizimle iletişime geçin.
Anlaşmalı Boşanma Avukatı
Mesçi Hukuk Bürosu, müvekkillerine anlaşmalı boşanma davalarında hızlı, etkin ve tarafsız çözümler sunmaktadır. Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma şart ve koşulları üzerinde uzlaşmaya vardığı, sürecin kısa sürede ve düşük maliyetle sonuçlandırıldığı bir boşanma türüdür.
Anlaşmalı boşanma davaları üzerinde uzmanlaşan ekibimiz, aşağıdaki konularda sizlere hukuki destek sunmaktadır:
- Anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanması,
- Anlaşmalı boşanma dilekçesinin oluşturulması,
- Boşanma şart ve koşulları üzerine taraflar arasında yapılacak müzakerelerin yönetilmesi,
- Anlaşmalı boşanma dava sürecinin takibi,
- Boşanmaya ilişkin kararın kontrolü.
Haklarınızı güvence altına almak için anlaşmalı boşanma davalarının her aşamasında rehberlik ediyoruz. Anlaşmalı boşanma dilekçesi, anlaşmalı boşanma protokolü gibi hususlarda güvenilir bir destek almak istiyorsanız, hukuk büromuzla iletişime geçmekten çekinmeyiniz.
Sıkça Sorulan Sorular(SSS)
Anlaşmalı Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer?
Anlaşmalı boşanma davalarının süresi, mahkemelerin iş yüküne ve tarafların gerekli belgeleri eksiksiz şekilde hazırlamasına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle anlaşmalı boşanma davaları 1 ila 5 ay arasında sonuçlanır. Ancak, bazı mahkemelerde duruşma tarihi daha erken verilirse bu süre 1-2 ay kadar kısa olabilir.
Unutmayın: Tüm süreçlerin sorunsuz işlemesi ve hak kaybına uğramamak için bir avukat desteği almanız önerilir.
Tek Celsede Boşanma Nasıl Olur?
Tek celsede boşanma, tarafların nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi konularda anlaşmaya vararak mahkemeye anlaşmalı boşanma protokolü sunmasıyla, tarafların duruşma sırasında protokol içeriğini ve anlaşmalı boşanma şartlarını onaylamasıyla ve mahkemenin de bu protokolü taraf taleplerine, çocuğun üstün yararına ve yasaya uygun bulmasıyla gerçekleşir. Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması ve tarafların duruşmaya bizzat katılması şarttır. Hakimin protokolü uygun bulması halinde boşanma kararı genellikle tek duruşmada verilir.
Anlaşmalı Boşanma Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Anlaşmalı boşanma dilekçesi, tarafların boşanma talebini ve anlaşmalı boşanmanın şartlarını içeren hukuki bir belgedir. Dilekçe, tarafların kimlik bilgilerini, evlilik süresini ve anlaşmalı boşanma protokolü gibi ek belgeleri içermelidir. Dilekçenin eksiksiz ve hukuka uygun hazırlanması için bir avukattan destek alınması önerilir, çünkü standart bir dilekçe her duruma uygun olmayabilir.
Anlaşmalı Boşanma Sonrası Tapu Devri Nasıl Yapılır?
Anlaşmalı boşanma sonrası tapu devri, mahkemede imzalanan anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan mal paylaşımı hükümleri doğrultusunda yapılır. Protokolde taşınmaz malın devri açıkça belirtilmişse, tapu devri şu adımlarla gerçekleştirilir:
Gerekli Belgelerin Hazırlanması
- Tapu devri için nüfus cüzdanı, tapu belgesi ve mahkemenin kesinleşmiş kararını içeren belgeler hazırlanmalıdır.
Tapu Müdürlüğüne Başvuru
- Taşınmazın bulunduğu Tapu Müdürlüğü’ne başvurularak devir işlemi başlatılır.
- Mahkeme kararı, kesinleşme şerhi ve protokol, Tapu Müdürlüğü’ne sunulur.
Vergi ve Harçların Ödenmesi
- Devir işlemleri sırasında, taşınmazın bedeli üzerinden tapu harcı ve diğer masraflar ödenir.
Tapunun Devri
- Belgeler incelendikten ve gerekli ödemeler yapıldıktan sonra tapu devri gerçekleştirilir.
- Yeni tapu, protokolde belirtilen kişiye verilir.
Not: Anlaşmalı boşanma sonrası tapu devri işlemlerinin hızlı ve sorunsuz bir şekilde tamamlanması için uzman bir avukat veya tapu işlemleri konusunda danışmanlık alınması önerilir.
Anlaşmalı Boşanmada Taraflardan Biri Gelmezse Ne Olur?
Anlaşmalı boşanma davalarında, her iki tarafın da duruşmaya bizzat katılması ve hakimin huzurunda, anlaşmalı boşanma protokolünün şartlarını kabul ettiklerini beyan etmeleri gerekmektedir. Eğer taraflardan biri duruşmaya gelmezse:
Dava Çekişmeli Hale Gelebilir
- Anlaşmalı boşanma davasının usulüne uygun şekilde görülüp sonuçlanması için eşlerin duruşmada hakim tarafından bizzat dinlenmeleri gerekmektedir.
- Her iki tarafın da birlikte açtığı anlaşmalı boşanma davasına davalı eş duruşmaya katılıp beyanda bulunmazsa, dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Duruşma Ertelenebilir
- Mahkeme, tarafın geçerli bir mazeret sunması halinde duruşmayı ileri bir tarihe erteleyebilir.
- Ancak, mazeret sunulmaması durumunda anlaşmalı boşanma süreci tamamlanamaz.
Anlaşmalı Boşanma Ne Zaman Kesinleşir?
Gerekçeli Karar ve Tebliğ
Mahkeme, boşanma kararını gerekçeli olarak hazırlar ve tarafların talebi üzerine taraflara tebliğ eder.
İstinaf Süresi
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren, tarafların karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmaları için 2 hafta süre bulunmaktadır.
Kesinleşme
Tarafların istinaf kanun yoluna başvurma süresi içinde itiraz etmemesi durumunda karar kesinleşir. Mahkeme, kesinleşme şerhini düzenleyip dosyaya ekler ve böylece anlaşmalı boşanma resmi anlamda tamamlanmış olur.
Anlaşmalı Boşanmada Hakim İlk Kime Sorar?
Anlaşmalı boşanma davasının duruşmasında, hakim genellikle taraflardan her birine sırayla söz verir ve bu kapsamda ilk olarak davacıya söz hakkı tanır. Eğer dava eşlerin birlikte başvurusu ile açılmışsa, hakim herhangi bir sıraya bağlı kalmadan taraflardan birine sorular yöneltebilir.
Hakimin Doğrulamak İstediği Hususlar
Hakim, aşağıdaki konuları doğrulamak amacıyla sorular sorar:
- Boşanma iradesinin hür olup olmadığı,
- Anlaşmalı boşanma protokolünde mutabık kalınıp kalınmadığı,
- Protokolde yer alan nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi hususların kabul edilip edilmediği.
Not:
Her iki tarafın da duruşmada hür iradesiyle boşanmayı kabul ettiğini beyan etmesi gerekir. Hakim, tarafların açıklamalarını dikkatlice dinler ve kararını buna göre verir.
Anlaşmalı Boşanma Tebligatı Kaç Günde Gelir?
Anlaşmalı boşanma tebligatının ulaşma süresi, mahkemenin iş yüküne ve tebligatın gönderileceği adresin konumuna bağlı olarak değişir.
- Mahkeme gerekçeli kararı yazdıktan sonra, tarafların talebi üzerine gerekçeli karar, genellikle 7-15 gün içinde taraflara ulaşır.
- Kırsal veya yoğun adreslerde bu süre, 20-30 günü bulabilir.
- Anlaşmalı boşanma davasının avukat ile takip edilmesi halinde, tebligat avukata yapılacağı için gerekçeli kararın tebliği talebi üzerine maksimum birkaç gün içerisinde gerekçeli karar avukata tebliğ edilmiş olur.
Not:
- Süreci hızlandırmak için, tarafların doğru ve güncel bir adres bildirmiş olması önemlidir.
- Ayrıca e-tebligat sistemine kayıtlıysanız, tebligat çok daha hızlı şekilde elektronik olarak tarafınıza ulaşabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Avukat Ücreti Ne Kadar?
Anlaşmalı boşanma davasında avukata verilecek vekalet ücreti, 3 Ekim 2024 Perşembe günü yayınlanan 32681 sayılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 30.000,00 Türk Lirasından az olmamak üzere belirlenir.
- Avukatların, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan bu ücretin altında vekalet ücreti almaları, Avukatlık Kanunu’na aykırı olacağı gibi ayrıca disiplin suçu teşkil edecektir.
- Avukatlar, ayrıca sözleşme ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen bu ücretin üzerinde bir vekalet ücreti talep edebilirler.
2025 Yılı İçin Tavsiye Edilen Minimum Ücret
- 2025 yılı için, İstanbul Barosu tarafından yayınlanan Avukat – Vekileden Arasındaki En Az Ücret Çizelgesi gereğince, avukatlara anlaşmalı boşanma davası için tavsiye edilen minimum vekalet ücreti 75.000,00 TL olarak belirlenmiştir.