Mesçi Hukuk Bürosu olarak İstanbul patent avukatı hizmetleri sunuyoruz. İçeriğimizde Patent nedir, avantajları nelerdir, buluşlarınız patentlenebilir mi, patent korumasından kimler yararlanabilir konularına değindik.

Patent Nedir ?

Patent, teknik bir bilginin kamuya açıklanması karşılığında hak sahibine üçüncü kişilerin belirli bir süre buluş konusunu üretme, kullanma, satma veya ithal etmesini engelleme yönünden sınırlı bir tekel hakkı sağlayan ve buluşu kullanma hakkının kime ait olduğunu gösteren resmi bir belgedir.

Buluşun ifşası yani umuma arzı ile birlikte toplumun teknik bilgiye erişmesi neticesinde bir yandan teknolojinin gelişmesi hedeflenirken diğer yandan da patent sahibinin belirli bir süre için buluş konusu üzerinde münhasır hak elde etmesi sağlanır. 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu uyarınca patentin koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 20 (yirmi) yıldır ve bu sürenin geçmesi halinde bahse konu teknik bilgi artık herkese açık, bedelsiz kullanılabilen bir bilgi haline gelmekte bir diğer deyişle anonimleşmektedir.

Bu durum, kamu yararı ile buluş sahibinin yararı arasında kurulan dengenin de doğal bir sonucudur.  Zira patent sahibinin korunmasının yanında, patent hukukunun en önemli işlevlerinden biri de kamusal alanda rekabetin işlerliğini ve toplumsal ekonominin gelişimi sağlamaktır.

Tescil belgesi, hak sahibine Sinai Mülkiyet Kanunu’nun sağladığı korumadan yararlanma hakkının yanında hakkın lisans, devir gibi çeşitli hukuki tasarruf işlemlerine konu edilebilmesini de sağlar. Öte yandan buluş sahipleri buluşun gizli tutulmasını yani ticari sır olarak korunmasını da istiyor olabilir. Böyle bir durumda buluş konusu, patent başvurusuna konu edilmemelidir.

Ancak unutulmamalıdır ki buluş konusunun gizli tutulması karşılığında buluş konusu ürün Sinai Mülkiyet Kanunu kapsamında korunamayacaktır; bu tip hallerde, hak sahibi haklarını ancak genel hukuk ilkeleri (Türk Ticaret Kanununun haksız rekabete ilişkin hükümleri) kapsamında koruyabilecek ve takip edebilecektir.

PATENTİN SAĞLADIĞI AVANTAJLAR NELERDİR

  • Buluş konusu ürünün tescil edilmesi ve patent verilmesini müteakip yıllık ücretlerin de ödenmesiyle patent hakkınız 20 yıl boyunca 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu uyarınca korunur. Böylelikle buluş sahibi patent konusu ürünü 20 yıl boyunca münhasıran üretme, kullanma ve satma imkanına sahip olur.
  • Patent belgesinin verilmesiyle patent sahibi, başvuru tarihinden itibaren üçüncü kişilerin haksız ve hukuka aykırı olarak buluş konusu ürünü üretmesinin, kullanmasının, satmasının önüne geçilebilir.
  • Bazı e-ticaret platformları ancak patent tescil belgenizi sunmanız halinde anılan e-ticaret platformu nezdinde satışı yapılan mütecaviz emtia görsellerini ve bu emtiaları satışa sunan satıcı profillerini kaldırır.
  • Tüm sinai mülkiyet hakları tescil edildikleri takdirde gümrükler nezdinde korunabilir. Böylelikle patent konusu buluşa ilişkin üretilen kopya ürünlerin Türkiye sınırları içerisinde dolaşıma girmeden gümrükler nezdinde durdurulması, el koyulması kimi zaman da imhası mümkün olmaktadır.
  • Buluş konusu ürünün üretimi, satışı ve/veya pazarlanması için üçüncü kişilerle lisans sözleşmesi akdetmek suretiyle yahut patentinizi üçüncü bir kişiye devrederek gelir elde edebilirsiniz.
  • Patent sayınızın fazla olması yatırım ve teknoloji kapasiteniz ve uzmanlık alanlarınız konusunda yatırımcılar nezdinde olumlu bir izlenim yaratır.

BULUŞUM PATENTLENEBİLİR Mİ

6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanununun 82. maddesi gereğince, teknolojinin her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağını içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilir. Bir buluşun yeni olup olmadığı, buluş basamağını taşıyıp taşımadığı, sanayiye uygulanabilir olup olmadığına ilişkin araştırmaların tamamı patent başvurusu yapılmasını müteakip Türk Patent ve Marka Kurumu uzmanları tarafından incelenmektedir.

Buluş başvurusuna konu edilen teknik bilgi veya öğreti, başvuru veya rüçhan tarihinde tekniğin bilinen durumuna (state of art) dahil değilse yeni kabul edilir. Tekniğin bilinen durumuyla kast edilen, başvuru veya rüçhan tarihi itibarıyla, Dünya çapında açıklanmış her türlü döküman kastedilir. Bunlar daha önceden üçüncü kişilerin elde ettiği ulusal veya uluslararası patent belgeleri olabileceği gibi anonimleşmiş ürünlere ilişkin broşürler, makaleler, kataloglar da olabilir. Bir diğer deyişle tekniğin bilinen durumu, başvuru tarihinden itibaren önce dünyanın herhangi bir yerinde yazılı veya sözlü tanıtım yoluyla ortaya koyulmuş veya herhangi bir biçimde kamuya açıklanmış olan toplumca erişilebilen her şeyi kapsar.

Önemle belirtmek isteriz ki, buluşu yapan tarafından başvuru tarihinden veya rüçhan tarihinden önceki 12 (on iki) aylık atıfet süresi (grace period) içerisinde yapmış olduğu açıklamalar buluşa patent veya faydalı model verilmesini etkilemez.

Bir buluşun yeni olması, patent belgesi verilebilmesi için yeterli bir kriter değildir. Buluşun aynı zamanda buluş basamağını (inventive step) ihtiva etmesi gerekir. Önemsiz ve aşikar bilgilerin buluş olarak patentlenebilmesi kural olarak mümkün değildir. Tekniğin bilinen durumu dikkate alındığında, ilgili olduğu teknik alandaki uzmana göre aşikar olmayan buluşun, buluş basamağını içerdiği kabul edilir. Buluş basamağı değerlendirmesiyle buluşun teknik alanda uzman kişiye göre aşikar olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılır ve buluşun buluş basamağını ihtiva edip etmediği yönünde bir karar verilir.

Son olarak, sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte olan her türlü teknik bilgi sanayiye uygulanabilir kabul edilir. Bu kriter bize soyut konular yerine tarım, sanayi, ticaret gibi alanlarda somut olarak kullanılabilir ve/veya uygulanabilir buluşların koruma altına alınabileceğini hatırlatır.

Kanunen keşifler; bilimsel teoriler ve matematiksel yöntemler; zihni faaliyetler, iş faaliyetleri veya oyunlara ilişkin plan, kural ve yöntemler; bilgisayar programları; edebiyat ve sanat eserleri ile bilim eserleri ve estetik niteliği bulunan mahsuller ile bilginin sunum usulü kanunen buluş niteliğinde sayılmaz dolayısıyla bu tip ürünler patentlenemezler.

PATENT KORUMASINDAN YARARLANACAK KİŞİLER

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yerleşim yeri olan veya sinai ya da ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler, Paris Sözleşmesi veya 15/4/1994 tarihli Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişiler, karşılıklılık ilkesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere sinai mülkiyet hakkı koruması sağlayan devletlerin uyruğundaki kişiler 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu’nun sağladığı korumadan yararlanabilecek kişiler arasındadır.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kendi patent başvurularını Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurmak suretiyle yapabilirler. Ancak elbette ki böyle bir durumda Sinai Mülkiyet Kanunu’na yeterince hakim olmayan bir gerçek kişi Türk vatandaşının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde patentini tescil ettirmek için takip etmesi gereken kanuni süreleri kaçırması, gerekli belgeleri usulüne uygun hazırlayamaması, dolayısıyla da hak kaybına uğraması pek muhtemeldir.

Bu hususun önlenmesi için muhakkak Türk vatandaşlarının da patent başvurularını bir patent vekili kanalıyla yapmalarını öneriyoruz. Öte yandan yabancı ülkede ikamet eden gerçek veya tüzel kişilerin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yapacakları patent başvurularında Türkiye’de mukim bir patent vekiliyle birlikte hareket etmeleri kanun gereğidir. 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu’nun 160. maddesi gereğince, yerleşim yeri yurt dışında bulunan kişiler ancak marka veya patent vekilleri tarafından temsil edilir. Vekille temsil edilmeksizin asil tarafından gerçekleştirilen işlemler, yapılmamış sayılır.

PATENT BAŞVURU VE İTİRAZ SÜRECİ

Öncelikle Türk Patent ve Marka Kurumu web sitesi üzerinden online bir patent başvurusu yapılması gerekmektedir. Başvuru Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından şekli olarak incelenir. İnceleme süresi yaklaşık 3 ayı bulabilmektedir.

Bu incelemede başvuru için Uygulama Yönetmeliğinin 71-94. maddeleri kapsamında sunulması gerekli bilgi ve belgelerin usulüne uygun olarak sunulmuş olup olmadığı incelenir. Bu unsurlarda eksiklik yahut yanlışlık olması halinde Türk Patent ve Marka Kurumu başvuru sahibine veya vekiline bir bildirim yaparak eksiklikleri 2 ay içerisinde tamamlamasını ister.

Bu süre içerisinde anılan eksikliklerin giderilmemesi halinde patent başvurusu reddedilir. Öte yandan başvuru sahibi, başvuruyla birlikte veya bildirime gerek olmaksızın başvuru tarihinden itibaren 12 (on iki) ay içerisinde ücretini ödemek kaydıyla araştırma talebinde bulunur. Aksi durumda başvuru geri çekilmiş sayılır.

Başvuru sahibinin süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak araştırma raporu talebinde bulunması durumunda, başvurunun şekli şartlara uygunluk bakımından da herhangi bir eksiklik ihtiva etmediği anlaşılırsa veya eksiklikler süresi içinde giderilirse araştırma raporu düzenlenir, rapor başvuru sahibine bildirilir ve Bültende yayımlanır.

Araştırma raporunun düzenlenmesi 12 ila 15 ayı bulabilmektedir. Araştırma raporunda, patente konu buluşun yeni olup olmadığı konusunda karar verilmesinde dikkate alınacak ve yenilik kırıcı mahiyette olabilecek dökümanlar belirtilir. Araştırma raporunun yayınlanmasını müteakip 3 ay içinde ilgili belgeleri de eklemek suretiyle başvuru sahibi araştırma raporunun içeriğine itiraz edebilir.

Raporda yenilik kırıcı olabileceği düşünülen belgelere yer verilmesine rağmen başvuru sahibi bu dökümanların buluşun patentlenebilirliğine engel teşkil etmeyeceği düşüncesiyle başvuruya devam edebilir. Bu halde başvuru sahibinin tarifname takımında değişiklik yapması zorunlu değildir. Başvuru sahibi, başvuruya devam etme kararı verdiği takdirde, araştırma raporunun bildirimini müteakip 3 ay içerisinde inceleme raporunun düzenlenmesini Kurumdan talep etmelidir; aksi halde başvuru geri çekilmiş sayılacaktır.

Başvuru sahibinin inceleme talebiyle inceleme raporu aşamasına geçilir. İnceleme aşamasında, başvurusu yapılan buluşun patentlenebilir olup olmadığına karar verilmektedir. İnceleme aşamasında Kurumun görüşlerinin olumsuz olması halinde Kurum toplamda 3 kez bildirim göndererek başvuru sahibinin beyanlarını sunmasını ister. Her bir bildirime cevap verme süresi 3 aydır.

Bu süre içinde görüş bildirilmemesi veya değişiklik yapılmaması halinde başvuru geri çekilmiş sayılır. Kimi durumlarda ise patent verilebilirlik kriterlerinin karşılandığı fakat tescil için tarifname takımında bazı değişikliklerin yapılması gerektiği Kurum tarafından başvuru sahibine bildirilebilir.

Bu tip durumlarda Kurum, değişiklik yapılması için başvuru sahibine bildirim tarihinden itibaren iki aylık süre verir. İnceleme aşaması sonucunda patentin Kanun hükümlerine uygun olduğu kanaatine varılıyorsa patent verilmesine verilir, karar başvuru sahibine bildirilir ve bu karar Bültende yayımlanır.

Patent tescil süreci ortalama üç yılı bulabilmektedir.

PATENT BAŞVURUSU İÇİN GEREKEN BELGELER NELERDİR

  • Başvuru formunun,
  • Buluş konusunu açıklayan tarifnamenin,
  • İstemlerin,
  • Tarifnamede veya istemlerde atıf yapılan resimlerin,
  • Özetin,
  • Başvuru ücretinin ödendiğini gösterir bilginin,
  • Varsa rüçhan belgesinin ve rüçhan talebinin,
  • Başvuru sahibi ile buluşu yapan kişinin kimlik ve iletişim bilgilerinin,
  • Başvuru sahibinin vekilinin kimlik ve iletişim bilgilerinin

başvuru sırasında Kuruma sunulması gerekir. Başvuru sahibi ile buluşu yapan kişi arasındaki hukuki ilişki türüne ilişkin beyanın başvuru formunda doğru bir şekilde işaretlenmesi, bir diğer deyişle başvuru sahibinin buluş konusunu nasıl elde ettiğinin de Kuruma bildirilmesi gerekmektedir.

Kural olarak tarifname takımı Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasına taraf veya karşılıklılık ilkesini uygulayan devletlerin resmi dillerinden birinde yapılabilir. Bu durum genellikle rüçhanlı başvurular sırasında karşımıza çıkmaktadır. Ancak böyle bir durumda farklı dildeki tarifname takımının Türkçe tercümelerinin ve çevirilerin yabancı dilde verilen metin ile aynı olduğuna dair beyanın herhangi bir bildirime gerek olmaksızın başvuru tarihinden itibaren iki ay içerisinde Kuruma sunulması gerekir.

RÜÇHAN BELGESİ NEDİR

Başka bir ülkede tescil başvurusu yapmış olan kişinin patentine, Türkiye’de yapmış olduğu rüçhanlı patent başvurusunun başka bir kimse tarafından Türkiye’de tescil başvurusu yapıldıktan sonra yapılmış olmasına rağmen öncelik tanınmasıdır diyebiliriz. Söz gelimi yurt dışında bir patent başvurusunda bulundunuz. Bu patenti Türkiye’de de tescil ettirmek için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde süresi içerisinde rüçhan talepli bir patent başvurusunda bulundunuz. Siz Türkiye’de başvuru yapana kadar üçüncü bir kişi bu patentin tescilini teminen Türkiye’de sizden önce patent başvurusu yapmışsa, yine de sizin patentinize öncelik verilir. Rüçhan belgesinin geçerli olabilmesi için yabancı ülkede yapılan patent başvurusunu müteakip 12 (on iki) ay içerisinde Türkiye’de rüçhan hakkı talepli patent başvurusu yapmanız gerekmektedir.

Rüçhan hakkı talebi, ücreti ödenerek başvuruyla birlikte veya başvuru tarihinden itibaren 2 (iki) ay içinde yapılır ve bu talebe ilişkin belgeler, en geç başvuru tarihinden itibaren 3 (üç) ay içerisinde Kuruma sunulmalıdır. Aksi takdirde rüçhan hakkı talebi yapılmamış sayılacaktır.

PCT ULUSAL SAFHA NEDİR

Bilindiği üzere, diğer fikri mülkiyet haklarında olduğu gibi patent koruması bakımından da kural olarak tescil sistemi geçerlidir ve patent hakları ülkeseldir. Sözgelimi buluşunuzu sadece Türkiye’de tescil ettirmeniz halinde buluş konusu ürün sadece Türkiye coğrafi sınırları içerisinde korunabilecektir. Birden fazla ülkede patent koruması elde edilebilmesi için her ülkede ayrı ayrı patent başvurularının yapılması gerekir.

Bu durumda araştırma ve inceleme işlemleri başvurunun yapıldığı her ülkenin ulusal patent ofisinde ayrı ayrı yapılmaya ve yürütülmeye mahkumdur. Bir patent tescil sürecinin ortalama 3 yılı bulabildiği ve her patent başvurusu için gerekli harçların ayrı ayrı ödenmesi gerektiği düşünülecek olursa bu durumun açıkça vakit ve nakit kaybına, başvuru sürecine ilişkin işlemlerin tekrarına yol açacağı görülmektedir.

Bir buluşun birden fazla ülkede korunmasının istendiği hallerde prosedürleri kolaylaştırmak, maliyeti azaltmak ve özellikle tekniğin bilinen durumuna ilişkin yürütülen araştırmaların, ön incelemelerin, talep halinde inceleme raporlarının tek merkezden yapılmasını sağlamak amacıyla üye ülkerce Patent İşbirliği Antlaşması imzalanmıştır.

Böylelikle araştırma ve inceleme raporu hazırlanması işlemleri başvuru sahibinin isteğine bağlı olarak uluslararası otorite tarafından hazırlanmakta buna karşın patent verilip verilmemesi kararı ülkesel faza geçiş sonrası ilgili ulusal ofis tarafından verilmektedir. Başvuru sahibi, başvurunun WIPO tarafından yayınlanmasını müteakip, ilk başvuru tarihinden itibaren 30 aylık süre içerisinde üye ülkelerin her birinde başvuruda bulunma hakkı elde eder. Anlaşılacağı üzere PCT uluslararası ve ulusal safha olarak iki kısımdan oluşur. Uluslararası PCT başvurusu yapmış olmak, her ülkede kendiliğinden patent hakkı elde edileceği anlamına gelmez.

Uluslararası PCT başvurusu üye ülke ofislerine yapılabileceği gibi doğrudan WIPO’ya da yapılabilir. Dolayısıyla uluslararası PCT başvurusunun kabul ofisi olarak Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılması kural olarak mümkündür.

Bu durumda PCT başvurusu ve ilgili belgeler Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından WIPO’ya gönderilir ve hak sahibinin talebine bağlı olacak şekilde araştırma raporu Türk Patent ve Marka Kurumu veya EPO tarafından hazırlanır. Araştırma raporunun WIPO tarafından yayınlanmasını müteakip ilk başvuru tarihinden itibaren 30 ay içerisinde başvuru sahibi tarafından diğer ülkelerde PCT ulusal aşama başvurularının yapılması gerekir.

Türkiye’de ulusal aşamaya girişi istenen PCT başvuruları ise, doğrudan Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılmalıdır. PCT ulusal aşama başvurularında başvuruyu yaparken WIPO nezdinde yapılan başvurunun hangi fazda olduğu önem arz eder. Uluslararası başvuruda gelinen aşamaya göre ulusal faza PCT-1 veya PCT-2 olmak üzere farklı muamele uygulanır.

Bir uluslararası patent başvurusunun uluslararası araştırma raporu düzenlendikten sonra PCT 1. Kısımdan ulusal aşamaya girişi yapılmalıdır. Öte yandan uluslararası patent başvurusunun uluslararası inceleme raporu düzenlendikten sonra ancak PCT 2. Kısımdan ulusal aşamaya girişi yapılabilir. PCT-1 fazından ulusal aşamaya giren başvurular için uluslararası araştırma raporları tıpkı ulusal araştırma raporlarıymış gibi kabul görür ve işlemler bu aşamadan itibaren ulusal uygulamaya göre devam eder.

PCT-2 fazından ulusal aşamaya giren başvurular içinse ilk inceleme raporu düzenlenmiş olduğundan bu uluslararası inceleme raporu ilk ulusal inceleme raporu olarak esas alınır. Dolayısıyla bu şekilde ulusal aşamaya giren başvurular için başvuru usule ve kanuna uygunsa belge verilebilmekte olduğunu yahut 2. incelemeden itibaren işlemlere devam edilebileceğini belirtmekte fayda görüyoruz.

PCT ULUSAL SAFHA (PCT NATIONAL PHASE) BAŞVURULARI İÇİN GEREKLİ BELGELER 

  • Başvuru formunun,
  • Buluş konusunu açıklayan tarifnamenin,
  • İstemlerin,
  • Tarifnamede veya istemlerde atıf yapılan resimlerin,
  • Özetin,
  • Başvuru ücretinin ödendiğini gösterir bilginin,
  • Yıllık ücretlerin ödendiğine ilişkin bilginin,
  • Uluslararası araştırma raporunun (ISR),
  • Varsa uluslararası ön inceleme raporunın (IPER),
  • Uluslararası yayın belgesinin,
  • Varsa rüçhan belgesinin,

PCT ulusal faz başvurusu sırasında Kuruma sunulması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen belgelerin Türkçe tercümelerinin herhangi bir bildirime gerek olmaksızın ulusal aşamaya giriş tarihinden itibaren 2 (iki) aylık süre içerisinde Kurum’a sunulması gerekir. Yani başvurunun yabancı dilde yapılması mümkündür. Kurum, tercümelerin sunulmasına ilişkin herhangi bir bildirim göndermemektedir dolayısıyla bu hususun takibi önem arz etmektedir.

Sinai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 73/2. maddesi gereğince, Patent İşbirliği Antlaşması aracılığıyla ulusal aşamaya giriş yapan başvuruların geçmiş yıllara ait yıllık ücretleri, ulusal aşamaya giriş tarihinde başvuruyla birlikte ek ücretsiz ödenir. Ulusal aşamaya giriş tarihinde ödenmeyen geçmiş yıllara ait yıllık ücretler ise, Tebliğde belirtilen ek ücretlerle birlikte ulusal aşamaya giriş tarihinden itibaren 6 (altı) ay içerisinde ödenmelidir.

AVRUPA PATENTİ VALİDASYONU 

Tüm sinai mülkiyet hakları ülkesel olarak korunmaktadır. Ülkesellik ilkesi uyarınca patent hakkının hangi ülkede korunması isteniyorsa o ülkede tescil edilmelidir. Sözgelimi buluşunuzu sadece Türkiye’de tescil ettirmeniz halinde buluş konusu ürün sadece Türkiye coğrafi sınırları içerisinde korunabilecektir. Birden fazla ülkede patent koruması elde edilebilmesi için her ülkede ayrı ayrı patent başvurularının yapılması gerekir. Bu durumda araştırma ve inceleme işlemleri başvurunun yapıldığı her ülkenin ulusal patent ofisinde ayrı ayrı incelenmeye ve yürütülmeye mahkumdur. Bir patent tescil sürecinin ortalama 3 yılı bulabildiği ve her patent başvurusu için gerekli harçların ayrı ayrı ödenmesi gerektiği düşünülecek olursa bu durumun açıkça vakit ve nakit kaybına, başvuru sürecine ilişkin işlemlerin tekrarına yol açacağı görülmektedir.

Üye ülkelerde patent verilmesinin tek bir prosedürle sağlanmasını ve bu patentlerin taraf ülkelerde geçerli olmasını teminen Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) 1973 yılında Münih’te imzalanmıştır. Sözleşme gereğince, tek bir başvuru ile sözleşmeye üye (38 asil üye  ve 2 genişleme ülkesi olan Bosna Hersek ve Karadağ) ülkelerin tamamı nezdinde patent koruması elde edilebilmektedir. Avrupa Patent Sözleşmesinin 66. maddesi gereğince, bir Avrupa patenti, patent belgesinin yayımı tarihinden itibaren, patentin verildiği üye ülkelerde patent sahibine, o ülkede verilmiş olan bir ulusal patentin verdiği hakları sağlar.

EPC başvurusu neticesinde tescil edilen patent Avrupa Patenti olarak adlandırılır ve bu patent geçerlilik, koruma süresi ve kapsamı gibi konularda Avrupa Patent Sözleşmesi hükümlerine, bunun dışındaki hususlarda ise koruma için gerekli prosedürlerin tamamlandığı her devletin kendi ulusal mevzuatına bağlıdır. Dolayısıyla Avrupa patentinin verilmesini müteakip hakkın ihlali veya patentin hükümsüzlüğü gibi uyuşmazlıkların ortaya çıkması halinde ortaya çıkacak herhangi bir hukuki işlemin EPO nezdinde değil işlemin ortaya çıktığı ülkenin ulusal mahkemesi nezdinde çözümlenmesi gerekmektedir. Avrupa patent başvuruları doğrudan Avrupa Patent Ofisi (EPO)’nin Münih, Berlin veya Lahey’deki ofislerine yapılmalıdır.

Avrupa Patent Ofisine başvuru yapılması ve başvurunun yayınlanması anılan patentin Sözleşmeye taraf ülkelerde doğrudan korunmaya başladığı anlamına gelmez. Avrupa patentinin Avrupa Patent Bülteninde yayınlanmasını müteakip 3 ay içerisinde Sözleşmeye taraf ülkelerde geçerli kılınması gerekmektedir; bir diğer deyişle koruma talep edilen her ülkede ayrı ayrı validasyon başvurusu yapılmalıdır. Sürenin aşılması halinde patentin Türkiye nezdinde korunması mümkün olmamaktadır.

AVRUPA PATENTİ TÜRKİYE VALİDASYONU BAŞVURULARI İÇİN GEREKLİ BELGELER 

  • Başvuru formunun,
  • Tarifnamenin,
  • İstemlerin,
  • Özetin,
  • Çizimlerin,
  • Varsa rüçhan belgesinin,
  • Yayın belgesinin (fasikül girişi işlemlerinde B1 belgesinin, istem girişi işlemlerinde A1 belgesinin),
  • Başvuru ücretinin ödendiğini gösterir bilginin,
  • Yıllık ücretlerin ödendiğine ilişkin bilginin,
  • Yukarıdaki belgelerin Türkçe tercümelerinin

başvuru sırasında Türk Patent ve Marka Kurumu’na sunulması gerekmektedir. Yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere validasyonun, Avrupa patentinin Avrupa Patent Bülteninde yayınlanmasını müteakip 3 ay içerisinde dosyalanması gerekmektedir. Süresi içerisinde başvuru yapılması halinde başvuru sırasında sunulan yabancı dildeki dökümanların Türkçe tercümelerinin sunulması için 3 aylık ek süre talep edilebilmektedir.

Değinilmesi gereken bir başka önemli husus ise itiraz veya kısıtlama işlemi sonucu değişen metnin de yayınlanması gerektiğidir. Avrupa Patentlerinin Verilmesi ile İlgili Avrupa Patent Sözleşmesinin Türkiye’de Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik uyarınca bir Avrupa patentinin, itiraz işlemi sonucunda değiştirilmesi veya patent sahibinin talebi üzerine kısıtlanması durumunda bu değişikliğin, Avrupa Patent Bülteninde ilanından itibaren üç ay içinde değişen metnin çeviri yayın ücreti ile birlikte Türkçe çevirisinin Enstitüye sunulması ve yayımlanması gerekmektedir. Değişen metnin Türkçe çevirisinin, çeviri yayın ücreti ile birlikte Enstitüye süresi içinde verilmemesi veya bu ücret ile birlikte ek süre ücretinin ödenerek ek süre talep edilmemesi halinde, Avrupa patenti Türkiye’de başından beri geçersiz kabul edilir.

Hikayenizi dinlemek için sabırsızlanıyoruz. Lütfen patent tescili ve patent dava süreçleri hakkında detaylı bilgi almak için ekibimizle iletişime geçin.

İstanbul Patent Avukatı

İstanbul Patent avukatı, 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu, 30047 sayılı Sinai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik ve sair yasal mevzuata hakim olur ve patent hukuku alanındaki güncel gelişmeleri takip eder. İstanbul Patent avukatı, patent hukuku kapsamında hukuki hizmet sunar, Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemeleri nezdinde her türlü davayı ikame edebilir ve bu davaları takip edebilir. Eğer bir patent avukatı aynı zamanda patent vekiliyse Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde patent, faydalı model ve tasarım başvuruları yapabilir, bunların başvuru ve tescil sürecini takip edebilir ve tescilli patentlere dair her türlü hukuki işlemi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yapabilir.

İstanbul patent avukatı olarak hizmet veriyoruz. Ve bu kapsamda müvekkillerimizin ulusal ve uluslararası patent başvuru süreçlerini yürütüyor, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde her türlü hukuki işlemi takip ediyor ve müvekkillerimizin tescilli patentinin konu edildiği uyuşmazlıklarda müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemeleri nezdinde savunuyoruz.

İSTANBUL PATENT VEKİLİ

MESÇİ Hukuk Bürosu, kendini işine adamış ve alanında uzman İstanbul Barosu’na kayıtlı avukatlardan oluşan ekibiyle faaliyet göstermektedir ve bu yönüyle geleneksel patent bürolarından ayrılır. Avukatlarımız Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde marka, patent, faydalı model ve tasarım ile ilgili olarak yapılabilecek her türlü işlemde uzmandır.

Bununla birlikte avukatlarımız geleneksel patent bürolarından farklı olarak Türk Patent ve Marka Kurumu’nun nihai kararlarına karşı Ankara Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemeleri nezdinde ikame edilen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu karar iptal davaları, sinai mülkiyet hakkına tecavüz davaları ile haksız rekabet davaları ve marka, patent, faydalı model ve tasarımın hükümsüzlüğü davalarında aktif olarak yıllardır rol almaktadır. Önemle belirtmek isteriz ki özellikle patent ve faydalı model uyuşmazlıklarının çözümü kapsamlı bir teknik bilgi birikimi gerektirdiğinden, MESÇİ Hukuk Bürosu müvekkillerinin patent ve faydalı model haklarını korumak adına alanında uzman bilirkişi akademisyenlerle daimi olarak irtibat halindedir.

Amerika, Türkiye, Rusya, İngiltere, Hindistan, Polonya, İtalya, İspanya, İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere, Dünya’nın dört bir yanından müvekkil portföyüne sahip MESÇİ Hukuk Bürosu, fikri ve sinai mülkiyet haklarınızı her yönden korumak, fikri mülkiyet potansiyelinizi maksimize etmek suretiyle pazarda sizi öne çıkarmak için derin bilgi birikimini kullanır. Ekibimiz sinai mülkiyet hukuku alanındaki bilgisini ticaret hukuku, şirketler hukuku, e-ticaret hukuku, kişisel verilerin korunması hukuku ve vergi hukuku alanları ile harmanlamak suretiyle sizlere sunar. Ticari itibarınızı korumak kadar, onun bir dünya markasına dönüştüğünü görmek de bizim için büyük önem arz etmektedir.

İstanbul Patent avukatı mı arıyorsunuz? Lütfen İstanbul patent avukatlarımız ile iletişime geçiniz.

Leave Comments

Nunc velit metus, volutpat elementum euismod eget, cursus nec nunc.