Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku, İstanbul Marka Avukatı

Fikri ve Sınai Haklar Hukuku, fikri ve sınai mülkiyet haklarıyla ilgili olarak doğan her türlü uyuşmazlığın çözümünü hedefleyen, marka ve patent hukukunu da kapsayan, ayrıca bu tür gayrimaddi hakların tescili, terkini ve iptali gibi süreçleri de inceleyen hukuk dalıdır.
Faaliyet göstermek istediğiniz sektörde bir kimlik yaratmak ve varlığınızı sürdürebilmek, güçlü bir marka yönetimi ile mümkündür. Zira marka sürdürülebilir büyümenin yapı taşı, müşteriler nezdinde yaratacağınız ayırt ediciliğin ve samimiyetin temel bileşenidir. Bir gerçek yahut tüzel kişinin marka başta olmak üzere gayri maddi malvarlığına ilişkin yönetim stratejisini ve hukuki korumayı yeterince planlayamaması yahut ihmal etmesi durumunda ne pazarlama stratejisinin ne de ürün kalitesinin bir önemi kalacaktır. Bu tip durumlarda, sınai hak sahibi, hızla artan rekabet ortamında kimliğini sürdürememeye mahkumdur. MESÇİ Hukuk Bürosu, marka ve patent avukatlarından oluşan dinamik ekibi ve uzman kadrosuyla markanız başta olmak üzere tüm fikri ve sınai haklarınızı adeta kendi gayri maddi malvarlığı gibi korur. MESÇİ Hukuk Bürosu’nun marka ve patent avukatlarından oluşan ekibi her mülkiyet hakkı eşsiz ve özeldir mottosu ile hareket eder zira her sınai hak kendine özgü bir potansiyeli içerisinde barındırır. Ayrıca her hukuki uyuşmazlık olayın özüne göre değerlendirilmelidir. Bu kapsamda marka ve patent avukatlarımız müvekkil adaylarını dinler, hukuki soru ve sorunları derinlemesine analiz eder, hukuki uyuşmazlığın risk analizini yapar, duruma özgü bir yol haritası çizer ve hukuki çözümü yetkili merciler nezdinde hızla uygulamaya koyar.

ser 1 1 0005 INTELLECTUAL AND INDUSTRIAL PROPERTY LAW min

MESÇİ Hukuk Bürosu, kendini işine adamış ve alanında uzman İstanbul Barosu’na kayıtlı marka ve patent avukatlarından oluşan ekibiyle faaliyet göstermektedir ve bu yönüyle geleneksel patent bürolarından ayrılır. Marka ve patent avukatlarımız Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde marka, patent, faydalı model ve tasarım ile ilgili olarak yapılabilecek her türlü hukuki işlemde de uzmandır. Bununla birlikte marka ve patent avukatlarımız geleneksel patent bürolarından farklı olarak Türk Patent ve Marka Kurumu’nun nihai kararlarına karşı Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri nezdinde ikame edilen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu karar iptal davaları, sınai mülkiyet hakkına tecavüz davaları ile haksız rekabet davaları ve marka, patent, faydalı model ve tasarımın hükümsüzlüğü davalarında aktif olarak yıllardır rol almaktadır. Önemle belirtmek isteriz ki özellikle patent ve faydalı model uyuşmazlıklarının çözümü kapsamlı bir teknik bilgi birikimi gerektirdiğinden, marka ve patent avukatlarından oluşan uzman ekibimiz, müvekkillerinin patent ve faydalı model haklarını korumak adına oldukça saygın bilirkişi akademisyenlerle ve yazarlarla da daimi olarak irtibat halindedir.

Amerika, Kuveyt, Türkiye, Rusya, İngiltere, Hindistan, Polonya, İtalya, İspanya, İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere, Dünya’nın dört bir yanından müvekkil portföyüne sahip MESÇİ Hukuk Bürosu, fikri ve sınai mülkiyet haklarınızı her yönden korumak, fikri mülkiyet potansiyelinizi maksimize etmek suretiyle pazarda sizi öne çıkarmak için geniş bilgi birikimini, 11 yıllık tecrübesini ve kaynaklarını kullanır. Ekibimiz sınai mülkiyet hukuku alanındaki bilgisini ticaret hukuku, şirketler hukuku, e-ticaret hukuku, kişisel verilerin korunması hukuku ve vergi hukuku alanları ile harmanlamak suretiyle en yüksek yararı elde edeceğiniz şekilde sizlere sunar. Markanızı korumak kadar, onun bir dünya markasına dönüştüğünü görmek de bizim için büyük önem arz etmektedir. Hikayenizi dinlemek için sabırsızlanıyoruz, marka ve patent avukatına ihtiyacınız olması durumunda lütfen hukuk büromuzla irtibata geçmekten çekinmeyiniz.

FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HUKUKU TAHTINDA MARKA VE PATENT AVUKATI OLARAK SUNDUĞUMUZ HUKUKİ HİZMETLER 

 

  • Kısmen veya tamamen devir sözleşmelerini, distribütörlük sözleşmelerini, inhisari veya inhisari olmayan lisans sözleşmelerini, birlikte var olma sözleşmelerini ve muvafakatnameleri hazırlamak.
  • Delil tespit davası ikame etmek.
  • Marka, patent, faydalı model ve tasarım haklarına tecavüz davaları ikame etmek ve bu davaları takip etmek.
  • Marka, patent, faydalı model ve tasarım hakkının hükümsüzlüğüne ilişkin davaları ikame etmek ve bu davaları takip etmek.
  • Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde verilen kararlara karşı karar iptal davaları ikame etmek ve bu davaları takip etmek.
  • Bülten takipleri yapmak ve olası ihlal ihtimaline binaen müvekkile her ay raporlama yapmak.
  • Haksız rekabet hukuk davaları ikame etmek ve bu davaları takip etmek.
  • Sınai haklara tecavüz yahut haksız rekabet halinde ilgili mahkemeden ihtiyati tedbir kararı almak yahut hukuka aykırı ihtiyati tedbir kararını kaldırtmak.
  • Taraflar arası uyuşmazlığın sulhen halli için gerekli görüşmeleri sağlamak.
  • Sınai mülkiyet haklarına tecavüz ettiği iddia olunan kişilere noter kanalıyla ihtarname çekmek.
  • Gümrük nezdinde sınai mülkiyet haklarının korunmasını teminen ilgili başvuruları, yenilemeleri yapmak, mütecaviz malların gümrükte durdurulması ve alıkonulması için gerekli başvuruları yapmak, imha prosedürünü yürütmek.
  • Sınai mülkiyet haklarının ihlali ve haksız rekabet halinde savcılığa suç duyurusunda bulunmak, soruşturma ve kovuşturma aşamasını takip etmek.
  • IP due diligence.
  • Marka başvurularından önce markanın tescil edilebilirliği ile ilgili benzerlik araştırması yapmak.
  • Fikri ve sınai mülkiyet haklarına ve bu kapsamda kalan uyuşmazlıklara ilişkin hukuki danışmanlık vermek.
  • Ulusal marka başvuruları yapmak.
  • Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde itiraz süreçlerini yürütmek ve bu kapsamda üçüncü kişi markasının yayınına itiraz etmek, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun kararlarına itiraz etmek, markanın yayınına gelen itiraza cevap vermek.
  • Uluslararası marka başvuruları yapmak.
  • Faydalı model başvuruları yapmak.
  • Tasarım başvuruları yapmak.
  • Ulusal patent başvuruları yapmak.
  • PCT ulusal faz başvuruları yapmak.
  • Sınai hakların rüçhanlı başvurularını yapmak.
  • Sınai mülkiyet hakların yurt dışında korunmasını teminen diğer ülkelerdeki hukuk büroları ile irtibata geçmek ve süreci takip etmek.
  • Avrupa patent validasyonu.
  • Yıllık ücretlerin takibi ve sınai hakların yenilemelerinin yapılması.
  • Sınai hakların devrine ilişkin süreçleri takip etmek, devir sözleşmesi hazırlamak ve devri Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde sicile işletmek.
  • Marka, patent, faydalı model, tasarım mülkiyet haklarına ilişkin lisansı Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde sicile işletmek.
  • Birleşme, bölünme veya ayni sermaye koyma borcu gibi yapısal değişikliklere ilişkin işlemleri yapmak.
mesci slide 2 min

Marka Avukatı Kimdir?

Marka hukuku ile ilgili mevzuata hakim olması gereken Marka Avukatı, bu alandaki güncel gelişmeleri takip ederek müvekkillerine en iyi hukuki hizmeti sunmanın yollarını arar.

Marka ve patent hukuku alanlarında profesyonel anlamda hukuki hizmet sunması gereken marka avukatları sunacakları hukuki hizmetin yanı sıra müvekkiline marka koruma stratejisi oluşturarak ve hukuki danışmanlık sunarak müvekkillerini optimum düzeyde temsil ederler.

Marka hukuku avukatlarının aynı zamanda diğer sınai haklar, fikri haklar ve ticaret hukuku üzerine de bilgi sahibi olması gerekir zira bu alanların tamamı birbiriyle iç içedir.

Marka avukatı medya, moda, otomotiv, tekstil, yapay zeka başta olmak üzere pek çok  sektör ve alanda bilgi sahibi olmalı ve bu alanlardaki güncel gelişmeleri takip etmeli ve sektörel özellikleri marka koruma stratejisi oluştururken göz önünde bulundurmalıdır. Marka avukatları marka hakkının rehni, marka hakkının haczi, marka hakkına ilişkin lisans verilmesi konusunda da hukuki hizmet sunarlar.

 

İstanbul’da faaliyet gösteren MESÇİ Hukuk Bürosu, İstanbul marka avukatlarından oluşan ekibiyle marka başvurusu ve tescili, Türk Patent ve Marka Kurumunun red kararına itiraz, marka başvurularına karşı itiraz süreçleriyle, marka hükümsüzlük davaları, marka hakkına tecavüz davaları, haksız rekabet davaları ve Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali davaları ile ilgili olarak avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. 

MESÇİ Hukuk Bürosunun fikri ve sınai haklar hukuku alanında uzman marka ve patent avukatlardan oluşan ekibi, yıllarca edinmiş oldukları deneyimle, müvekkillerine ve iş modellerine özgü, kapsamlı ve stratejik çözüm önerileri sunmayı ve etkili bir hukuki netice elde etmeyi hedef olarak belirlemiştir.

Bize ULAŞIN

Konum

19 Mayıs Mahallesi Mercan Sokak no:13, STFA Sitesi D:B3 Blok Daire:7, 34746 Kadıköy/İstanbul

Email

info@mescilaw.com

Telefon

+ 90 553 909 1335

mesci slide 2 1

Marka Nedir?

Sınai mülkiyet hakları kapsamına giren marka, tasarım, coğrafi işaret, patent ve faydalı model ile geleneksel ürün adları, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun amacı; marka, tasarım, coğrafi işaret, patent ve faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleşmesine katkı sağlamaktır. Sınai Mülkiyet Kanunu’nda marka, tasarım, coğrafi işaret, patent, faydalı model ve geleneksel ürün adlarından her biri için belirli bir koruma süresi öngörülmüştür.   Ticaret hayatında belirgin ve saygın bir kimlik yaratmaya; işletmelerin ürettikleri mal ve/veya sundukları hizmetleri birbirinden ayırt etmeye yarayan çeşitli işaretler bulunmaktadır. Bu işaretlere ticaret unvanlarını, işletme adlarını, markaları, alan adlarını ve bu gibi gayri maddi unsurları örnek gösterebiliriz. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu md. 4 gereğince, markalar bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil renkler, şekiller, sözcükler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. Marka kısaca, bir işletmeye ait ürün ve hizmetlerin diğer bir işletmeye ait ürün ve hizmetlerden ayrılmasını sağlayan her türlü işaret olarak tanımlanmaktadır. Genel olarak ayırt edici ve sicilde gösterilebilir olması şartıyla her türlü işaretin marka olarak tescili mümkündür diyebiliriz.

Marka Tescili Neden Önemlidir?

Marka tescili, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlama amacı taşır. Bir işaretin marka olabilmesi için ayırt edicilik temel koşuldur diyebiliriz. Dolayısıyla faaliyet göstermek istediğiniz sektörde farklı bir kimlik yaratabilmek için markanızı tescil ettirmenizde hukuki ve ticari yarar bulunmaktadır. Tescilli markanın rekabet gücü de yüksektir ayrıca markaya yapacağınız yatırımlar neticesinde o markanın maddi değeri artar. Böylelikle markanızı inhisari olarak kullanmak suretiyle ekonomik karşılığı olan menfaatler elde edebilir, markanızı bir bedel karşılığı devredebilir veya markanızı kullanması için bir başkasına lisans vermek suretiyle gelir elde edebilirsiniz. Ayrıca marka hakkı mutlak bir haktır ve sahibine izni olmadan markanın kullanılmasını önleme yetkisi verir.

Hangi Markalar Tescil Edilebilir?

Genel olarak ayırt edici ve sicilde gösterilebilir olması şartıyla her türlü işaretin marka olarak tescili mümkündür. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. maddesinde hangi işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği açıkça düzenlenmiştir. Ana hatlarıyla ve burada sayılanlarla sınırlı kalmaksızın, ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler, ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, coğrafi kaynak belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler, ticaret alanında herkes tarafından kullanılan işaretler marka olarak tescil edilemez diyebiliriz. Ancak burada belirttiğimiz marka olarak tescil edilemeyecek işaretlere ilişkin yapılan marka başvurularının, başvuru tarihinden önce kullanım neticesinde ayırt edici nitelik kazanmış olmaları halinde reddedilemeyeceğini de önemle belirtmek gerekir. Bir işaretin Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. maddesinde sayılan mutlak red nedenlerinden birinin kapsamına girmesi halinde marka başvurusu Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yayına çıkarılmadan reddedilecektir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesindeyse nispi red nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır. Marka başvurusu yapılması neticesinde markanın mutlak red nedenlerini aşarak Bülten’de yayına çıkması halinde üçüncü kişiler, markanın Bültende yayınlanmasını müteakip 2 ay içerisinde markaya Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinde belirtilen nedenlerden en az birinin varlığını gerekçe göstererek itiraz edebilirler.
mesci slide 2 min

Marka Avukatı Marka Tescilinde Nelere Dikkat Eder?

Marka başvurusu yapılmadan önce tescil edilmek istenen markanın aynısına yahut benzerine ilişkin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde bir başvuru yapılıp yapılmadığının veya tescil edilmek istenen markanın aynısının yahut benzerinin marka sicilinde tescilli olup olmadığına bakılmalıdır. Marka avukatı aynı zamanda tescil edilmek istenen markanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenen mutlak red nedenleri ile 6. maddesinde düzenlenen nispi red nedenleri kapsamına girip girmediğini de araştırmalıdır. Tescili talep olunan markanın içerdiği asli ve tali unsurlarla birlikte tescil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde doğrudan başvuru yapmak yerine müvekkille irtibata geçip markanın neden tescil edilemeyeceği açıklanmalı ve müvekkile stratejik çözüm önerileri sunulmalıdır. Marka başvurusunun yapılmasını müteakip markanın şekli incelemeyi geçip geçmediği, mutlak red nedenlerinin aşılıp aşılmadığı, markanın yayına çıkıp çıkmadığı, markanın yayınlanmasına itiraz gelip gelmediği ve marka itiraz ve tescil süreci de marka avukatı tarafından dikkatlice takip edilmeli, Sınai Mülkiyet Kanunu ve Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte belirtilen sürelerin kaçırılmamalıdır. Marka avukatı görevlendirilmesi halinde markanın tescil edilmesini müteakip mütecaviz marka tescillerini önlemek adına Bülten takipleri ve sektörel bazda incelemeler yapabilir ve aynı yahut benzer markaları tespit ederek ilgili hukuki işlemleri başlatabilir.  

Marka Avukatı Olarak Verdiğimiz Hukuki Hizmetler

MESÇİ Hukuk Bürosu bünyesinde yer alan marka avukatı ve marka vekili ekibi ile profesyonel anlamda hukuki danışmanlık vermekte, hizmet sunmakta ve destek sağlamakta ve müvekkillerinin marka hukuku alanındaki her türlü karmaşık hukuki soru ve sorununu çözüme kavuşturmaktadır. Bu kapsamda müvekkillerimizin tüm ulusal ve uluslararası marka başvuru süreçlerinin hazırlık ve takibini de yaparak Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ilgili ve gerekli tüm hukuki ve prosedürel işlemleri takip etmekteyiz. Bununla birlikte, oluşabilecek her türlü hukuki uyuşmazlıkta, müvekkillerimizin haklarını maksimum seviyede korumak adına ilgili koruma stratejisini oluşturmakta ve ilgili prosedürleri Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri ve Ticaret Mahkemeleri kapsamında başlatmaktayız. Marka ve patent avukatı ekibimiz yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişi müvekkillerine aşağıda belirtilen konularda hukuki danışmanlık vermekte ve hukuki hizmet sunmaktadır.
  • Marka başvurusu yapılması
  • Marka başvuru ve tescil süreçlerinin takibi
  • Markanın yenilenmesi
  • Marka devri ve devrin sicile işlenmesi
  • Hak sahibinden muvafakatname alınması
  • Marka lisansı verilmesi ve inhisari veya inhisari olmayan lisansın sicile kaydı
  • Marka devir sözleşmelerinin ve marka lisans sözleşmelerinin düzenlenmesi
  • Markanın yayımlanmasına itiraz
  • Türk Patent ve Marka Kurumunun tam veya kısmi red kararlarına itiraz
  • Marka itiraz süreçlerinin takibi
  • Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararlarına karşı iptal davası açılması
  • Marka hükümsüzlük davası açılması
  • Marka hakkına tecavüz davası açılması
  • Markaların gümrükler nezdinde korunması için ilgili başvurunun ve takibatın yapılması
  • Marka rehni ve haczi işlemlerinin yönetilmesi
  • Marka Bülten takibi ve sektör araştırması yapılması
  • Birlikte varolma sözleşmelerinin düzenlenmesi
  • Distribütörlük sözleşmelerinin düzenlenmesi
  • Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde her türlü hukuki işlemin yapılması
  • Marka adres ve unvan değişikliği yapılması
  • Uluslararası marka başvurusu yapılması
  • Tanınmış marka başvurusu yapılması
  • İhtiyati tedbir kararı alınması ve bu suretle baskın yapılması, mütecaviz ürünlerin piyasadan toplatılması, el koyma işleminin gerçekleştirilmesi, web sitesine erişim yasağı getirilmesi veya içeriğin web sitesinden kaldırılması.
  • Delil tespiti davası ikame edilmesi
  • Marka hakkına tecavüzün mevcut olmadığı hakkında menfi tespit davası açılması
  • Olayın özelliklerine göre marka koruma ve bilinirlik stratejisi oluşturulması
  • Marka hakkına tecavüz davası ve hükümsüzlük davası ile ilgili olarak uzman mütalaası alınması
 
mesci slide 2 1

Marka Başvuru ve Tescil Süreciyle İlgili Önemli Bilgiler

Marka başvurusu, başvurunun yapılmasını müteakip yaklaşık 8 ay içerisinde sonuçlanmaktadır. Markanın Bültende yayınlanmasını müteakip yayına itiraz gelirse, anılan süre uzayacaktır. Marka başvurusu yapabilmek için yalnızca marka sahibi bilgileri, markanın yazılı ifadesi, varsa rüçhan belgesi, varsa muvafakatname, ticari faaliyette bulunacağınız alanların tanımı ve varsa logonuz gerekir. Bir marka başvurusu şekli anlamda incelenmiş, mutlak red nedenleri bakımından incelenmiş, Bültende yayımlanmış, hakkında itiraz yapılmamış veya yapılan itirazların tümü nihai olarak reddedilmiş, tescil ücreti ödenmiş olan başvuru tescil edilir. Marka başvuru sürecine ve hukuki prosedüre ilişkin daha detaylı bilgi edinmek için Ulusal Marka Başvuruları başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Tescili müteakip markanız başvuru tarihinden itibaren 10 yıllığına korunacak, anılan süre sonrasında da markanın korunması isteniyorsa her 10 yılda bir Sınai Mülkiyet Kanunu’nda belirtilen süreler içerisinde markanın yenilenmesi gerekecektir.   Marka başvurusu yapıldıktan sonra markanın logosunu ve nice kodlarını (mal ve hizmet sınıflarını) değiştirmek mümkün değildir. Tek bir başvuru ile ancak bir tane markanın tescili talep edilebilir. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21/2. maddesi gereğince, marka başvurusunda yer alan içerikte, marka örneğinde ya da marka başvurusu veya tescili kapsamında yer alan mal veya hizmetlerde değişiklik içeren düzeltme talepleri kabul edilmez. Fakat Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 22. maddesi uyarınca, markanın tescil edilmesinden önce başvuru kısmen veya tamamen geri çekilebilir.   Eğer başka bir ülkede marka başvurusu yaptıysanız, anılan ülkede yapmış olduğunuz marka başvurusunu müteakip 6 ay içerisinde Türkiye’de rüçhanlı başvuru yapabilir, böylelikle 6 aylık süre içerisinde aynı marka için Türkiye’de öncelikli başvuru yapma hakkı elde edebilirsiniz. Rüçhan talepli bir başvuru yapmak, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde üçüncü kişiler tarafından markanızla aynı veya markanıza ayırt edilemeyecek derecede benzer bir başvuru yapılması durumunda, Türkiye’deki rüçhanlı marka başvurunuz anılan başvurudan sonra yapılmış olsa dahi markanıza öncelik verilmesini, üçüncü kişi başvurunun reddedilmesini sağlar. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 12/6. maddesi gereğince, rüçhan hakkına dayanılarak başvuru yapıldığı takdirde, rüçhan hakkının doğduğu tarihten sonra üçüncü kişiler tarafından yapılan ve rüçhan hakkına konu olan marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan ve aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetleri kapsayan başvurular reddedilir. Rüçhan talebi başvuru sırasında, talep ücreti de ödenerek Türk Patent ve Marka Kurumu’na iletilir. Rüçhan hakkı belgesi ise başvuru tarihinden itibaren 3 ay içerisinde sunulabilir.

Markanın Hükümsüzlüğü Davası Nedir?

Markanın hükümsüzlüğünü ileri sürmek için yetkili Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri nezdinde hükümsüzlük davası açmak gerekecektir. Markanın hükümsüzlüğü Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan talep edilemez ve hükümsüzlük davalarında Türk Patent ve Marka Kurumu taraf gösterilemez. Markanın hükümsüz kılınabileceği durumlar Sınai Mülkiyet Kanunu’nda tahdidi olarak sayılmıştır. Kanunda düzenlenen durumlardan biri veya birkaçının mevcudiyedi halinde hukuki menfaati olan kişinin talebi üzerine marka hükümsüz kılınabilir. Hükümsüzlük, Sınai Mülkiyet Kanunu’nda sayılan istisnai durumlar hariç geriye etkili sonuç doğurur.
mesci slide 2 min

Marka Hakkına Tecavüz Davası Nedir?

Marka hakkının ihlal edilmesi halinde marka hakkı ihlal edilen kişi tarafından hukuki ve cezai yollara başvurulması mümkündür. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesi uyarınca, marka sahibinin izni olmaksızın markanın 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanılması ; marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek ; markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak ; marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek marka hakkına tecavüz sayılır.   Bu durumda marka hakkı ihlal edilen kişi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri nezdinde bir hukuk davası açabilir ve fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini ; muhtemel tecavüzün önlenmesini ; tecavüz fiillerinin durdurulmasını ; tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararların tazminini talep edebilir. Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi halinde, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat talep edilebilir. Marka hakkına tecavüz söz konusu olup olmadığının tespiti için markalar -duruma göre- bütünsel incelemeye ve/veya asli unsur incelemesine tabi tutulmalı, markalar tahtında tarafların faaliyette bulundukları sektörler ve bu kapsamda muhakkak tarafların ticari defterleri incelenmeli, tüketici kitlesinin bilinç düzeyi ölçülmeli ve tüketici nezdinde iltibas oluşup oluşmayacağına bakılmalıdır. Bu itibarla marka hakkına tecavüz davalarının bir marka avukatı ile takip edilmesi yararlı olacaktır.   Marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunan kişilere karşı Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulabilir zira marka hakkına tecavüz Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca suç teşkil etmektedir. Başkasına ait marka hakkına tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Unutulmamalıdır ki marka hakkına tecavüz, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlardan olduğu için şikayetin 6 ay içerisinde yapılması gerekir. 6 aylık şikayet süresi, fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
mesci slide 2 1

MARKA HUKUKU İLE İLGİLİ EN SIK SORULAN SORULAR

Bu yazımız müvekkillerimiz ve müvekkil adaylarımız tarafından sıkça sorulan sorular üzerine hazırlanmıştır. Fikri ve sınai mülkiyet hukukunun sizlere oldukça karmaşık gelebileceğini göz önünde bulundurarak sorularınıza olan yanıtlarımızı kısa ve anlaşılır tutmaya çalıştık. Davanız ile ilgili detaylı bir yazılı veya sözlü danışmanlık ve koruma stratejisinin geliştirildiği bir görüşme istemeniz halinde, fikri ve sınai mülkiyet hukuku ve ticaret hukuku konularında uzmanlaşmış marka ve patent avukatımızla tereddüt etmeden iletişime geçebilirsiniz. MESÇİ Hukuk bürosu sizlere en iyi şekilde hukuki hizmetlerini sunmaktan memnuniyet duyar.

Markamı tescil ettirmek bana nasıl bir avantaj sağlar?

Marka tescili, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlama amacı taşır. Bir işaretin marka olabilmesi için ayırt edicilik temel koşuldur. Dolayısıyla faaliyet göstermek istediğiniz sektörde farklı bir kimlik yaratmak için marka tescili önem arz etmektedir. Tescilli markanın rekabet gücü yüksektir ayrıca markaya yapacağınız yatırımlar neticesinde o markanın değeri artar. Böylelikle markanızı inhisari olarak kullanmak suretiyle ekonomik karşılığı olan menfaatler elde edebilir, markanızı bir bedel karşılığı devredebilir veya markanızı kullanması için bir başkasına lisans vermek suretiyle gelir elde edebilirsiniz. Ayrıca marka hakkı mutlak bir haktır ve sahibine izni olmadan markanın kullanılmasını önleme yetkisi verir.

Markam tescilli değil, yine de korunur mu?

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca, Sınai Mülkiyet Kanunuyla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilebilir. Bir diğer deyişle, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun etkin korumasından faydalanabilmek adına markanızı tescil ettirmeniz gerekir. Markanız tescilli değilse sadece 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/3. maddesi kapsamında ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabet hükümleri çerçevesinde korunabilir. Sınai Mülkiyet Kanunu md. 6/3 gereğince, tescil edilmiş olmamasına rağmen bir işaretin, piyasada bir marka başvurusundan önce ciddi ve yoğun bir şekilde kullanılmış olması durumunda, bu işaret üzerinde öncelikli bir hak elde edilmiş olacağı kabul edilir. Tescilsiz markanızın tecavüz teşkil eden eylemlere maruz kalması halinde Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerine dayanarak haksız rekabetin tespitini, men’ini, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, kusur varsa maddi zarar ve zıyanın tazminini, TBK md. 58 de öngörülen şartların oluşması varlığı halinde manevi zararın tazminini Ticaret Mahkemelerinden talep edebilir ve ayrıca haksız rekabet teşkil eden eylemler aynı zamanda cezayı gerektiren fiillerden sayıldığı için savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz.

Markamı taşıyan ürünler üçüncü kişilerce e-ticaret sitelerinde satılıyor, ne yapabilirim?

E-ticaret sitelerinin bu konudaki politikaları değişmekle birlikte genellikle marka tescil belgesinin sunulması halinde tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunan satıcı profilleri e-ticaret siteleri tarafından ivedilikle kapatılmaktadır. Markanız tescilli bir marka değilse bu durumda haksız rekabet davası açmanız, ilgili mahkemeden ihtiyati tedbir kararı almanız ve ilgili e-ticaret sitesine anılan ihtiyati tedbir kararını sunmanızla sorun çözülecektir.

Tescilli markam internet üzerinde markasal olacak şekilde kullanılıyor, bu kullanıma nasıl engel olabilirim?

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149. maddesi uyarınca, fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını ve maddi ile manevi zararların tazminini ilgili Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nden talep edebilir, dava dilekçesi içerisinde ihtiyati tedbir talep etmek suretiyle ilgili web sitesine erişim yasağı getirilmesini veya mütecaviz markayı ihtiva eden görsellerin içerikten çıkartılmasını ve bu konuda ilgili yerlere müzekkere yazılmasını talep edebilirsiniz. Markam Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde üçüncü kişi tarafından tescil edilmiş, bu markanın hükümsüzlüğünü mü talep etmem gerekir yoksa marka hakkına tecavüz davası mı açmam gerekir? Markanızın aynısı yahut ayırt edilemeyecek derecede benzeri bir üçüncü gerçek veya tüzel kişi tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil edilsiyse SMK md. 5 ve 6 ncı maddede sayılan hallerden biri veya birkaçını ileri sürerek ilgili mahkemeden markanın hükümsüzlüğünü talep edebilir, hükümsüzlük davası ile birlikte marka hakkına tecavüzün tespitini, muhtemel tecavüzün önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını ve maddi ile manevi zararların tazminini talep edebilirsiniz. Bir diğer deyişle aynı dava içerisinde hem tescilli mütecaviz markanın hükümsüzlüğünün gerektiğini hem de marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerin söz konusu olduğunu ileri sürebilirsiniz. Mütecaviz markanın henüz Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil edilmemiş olması halinde ise mütecaviz markanın marka bülteninde yayınlanmasını müteakip 2 ay içerisinde SMK md. 18 uyarınca yayıma itiraz edilmek suretiyle mütecaviz markanın tescili önlenebilir. Eğer 2 aylık yayıma itiraz süresi geçtiyse yapılması gereken hükümsüzlük davası açılmasıdır ancak bu durumda mütecaviz marka tescil edilmeden anılan markanın hükümsüzlüğüne karar verilmez.

Markamın tescil süreci ne kadar sürer?

Marka başvurunuzun marka bülteninde yayınlanmasını müteakip süresi içerisinde yayıma itiraz gelmediği takdirde markanız başvuru tarihinden itibaren 8 ay içerisinde tescil edilecektir. Markanız tescil edildikten sonra, marka başvuru tarihinizden itibaren 10 yıl boyunca korunacaktır.

Marka başvurumun tescil edilip edilmeyeceğini nasıl anlarım?

Marka başvurunuzun tescil edilebilmesi için tescilini talep edeceğiniz işaretin, ihtiva ettiği tüm unsurlarla birlikte ayırt ediciliği yüksek olması, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6 ve 7. maddesinde belirtilen durumlardan birinin kapsamına girmiyor olması gerekir. Marka başvurusu yapmadan önce Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde marka araştırması yapılmak suretiyle marka tescilinin müsait olup olmadığının incelenmesi ve önceden yapılan benzer marka başvuruları olup olmadığı tespit edilmelidir. Bunun için size marka stratejisi konusunda da destek sağlayabilecek bir marka vekiline danışmanızda hukuki yarar bulunmaktadır. Aksi durumda markanızın yayınlanmasını müteakip marka başvurunuza itiraz gelecek, markanızın tescil süreci uzayacaktır.

Markamı tescil edilmeden önce bir üçüncü kişi tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde markamın başvurusu yapılmış. Ne yapmalıyım?

Bu sorunuzdan aynı markanın aynı nice sınıflarında iki farklı kişi tarafından başvurusunun yapıldığını anlıyoruz. Türk marka tescil sistemi ‘ilk gelen alır’ ilkesi üzerine kuruludur. Bu itibarla marka başvurusunu ilk yapan kişiye marka tescil belgesi verilecektir. Ancak marka üzerinde gerçek hak sahipliği iddianız varsa ve karşı tarafın kötü niyetli olduğunu düşünüyorsanız, sizin yaptığınız başvurudan önce yapılan başvurunun marka bülteninde yayınlanmasını müteakip delillerinizi de sunarak yayıma itiraz edebilirsiniz.

Markam Türkiye’de tescilli değil, Türkiye sınırları içerisinde yine de korunur mu?

Türkiye’de tescilli markalar 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile korunabilir. Diğer fikri mülkiyet haklarında olduğu gibi marka koruması bakımından da kural olarak tescil sistemi geçerlidir ve marka hakları ülkeseldir. Sözgelimi markanızı sadece Türkiye’de tescil ettirmeniz halinde markanız sadece Türkiye coğrafi sınırları içerisinde korunabilecektir. Sınai mülkiyet haklarının korunmasında ana kural ülkesellik ilkesi olmakla birlikte bu kuralın tanınmış markalara sağlanan koruma, rüçhan hakkı gibi bir takım istisnaları vardır.

Markam Türkiye’de tescilli değil, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde markam kopyalanarak başvuru yapılmış. Ne yapabilirim?

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/3943 E., 2019/1154 K., 13.02.2019 T. sayılı ilamı uyarınca, “… gerçek hak sahipliği ilkesi gereği, yurt içinde, marka başvurusundan önce ve markaya konu işaretin tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden yoğun ve sıkı kullanım sonucu işaret üzerinde önceye dayalı hak elde edilmiş olması halinde, o işaret üzerinde gerçek hak sahibi olan kişiye öncelik hakkı tanınır. Ancak söz konusu işaret üzerindeki kullanımın, yurt içinde ve yerelden daha geniş bir coğrafyada, nizasız, fasılasız ve yoğun bir şekilde kullanılmış olması gerekir. İşaretin yurtdışındaki kullanımları, işareti kullanan kişiye yurtiçinde herhangi bir öncelik hakkı vermez. Keza işareti taşıyan mal ve hizmetlerin, yurtdışına çıkan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına pazarlanmış olması da yurtdışındaki internet sitesine Türkiye’den alıcıların ulaşabiliyor olması da işaret sahibine yurt içinde herhangi bir öncelik hakkı bahşetmeyecektir”. Markanız Türkiye’de tescilli değilse fakat türkiyede ciddi ve aralıksız bir biçimde kullanılıyorsa SMK md. 6/3 uyarınca gerçek hak sahipliği iddiasında bulunarak mütecaviz markanın yayımına süresi içerisinde itiraz edebilirsiniz. Yurt dışında marka başvurusu yapmış olmanız halinde rüçhan belgesini sunmak suretiyle yurt dışındaki başvuru tarihinden itibaren 6 ay içerisinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde rüçhanlı başvuru yapabilirsiniz. Rüçhan hakkına dayanılarak başvuru yapıldığı takdirde, rüçhan hakkının doğduğu tarihten sonra üçüncü kişiler tarafından yapılan ve rüçhan hakkına konu olan marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olan ve aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetleri kapsayan başvurular reddedilir. Tescil ilkesinin istisnalarından birini de Paris Sözleşmesi uyarınca tanınmış markalar oluşturur. SMK md. 6/4 uyarınca Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir. Dolayısıyla Türkiye’de henüz başvurusunu yapmadığınız marka Paris Sözleşmesi uyarınca tanınmış bir markaysa mütecaviz marka başvurusunun yayımına itiraz edebilirsiniz. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/9. maddesi uyarınca kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir. Bir kimsenin, başkası tarafından kullanılmakta olan bir markanın aynısını veya benzerini bilerek ve haklı bir neden olmaksızın, sırf rakibini engellemek maksadıyla tescil ettirmek istemesi halinde başvuru ‘engelleme markası’ olarak nitelendirilir. Marka tescilinin amacının yurtdışındaki markayı taşıyan mal veya hizmetlerin Türkiye ilgili piyasasına girişini engellemeye yönelik vücut bulması halinde marka hakkının kötüye kullanılması söz konusu olur. Bu durumda, yurtdışındaki marka sahibi tarafından yapılacak olan itiraz sonucunda, ülke sınırları içerisinde tescil edilmemiş bir markaya dayanılarak yurt içindeki mütecaviz başvurunun tescili engellenmekte ve böylece ülkesellik prensibi aşılabilmektedir.

Marka tescil edildikten sonra kaç yıl boyunca korunur?

SMK md. 23 uyarınca, tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır. Bu süre, onar yıllık dönemler halinde yenilenir. Yenileme talebinin, marka sahibi tarafından koruma süresinin sona erdiği tarihten önceki altı ay içinde yapılması ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulması gerekir. Bu süre içinde talebin yapılmaması veya yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulmaması halinde, yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde ek ücretin ödenmesi şartıyla da yapılabilir.

Birden çok -aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer- markanın birlikte varolması mümkün müdür?

Kural olarak aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilemezler. Bu kuralın istisnasını Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/3. maddesinde belirtilen muvafakatname oluşturur. SMK md. 5/3 uyarıncai bir marka başvurusu, önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı belgenin Kuruma sunulması halinde birinci fıkranın ç bendine göre reddedilemez.

Markamın sonradan iptal edilmesi veya hükümsüz kılınması mümkün müdür?

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hallerden birinin mevcudiyeti halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilebilir. Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın ve/veya SMK md. 26 da belirtilen durumların varlığı halinde markanın iptaline karar verilebilir.  İptal ve hükümsüzlük, birbirinden farklı kurumlardır. Markanın hükümsüzlüğüne mahkeme karar verirken, markanın iptaline Türk Patent ve Marka Kurumu karar verir. Fakat Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 192/1-a maddesinde, SMK md. 26’nın, kanunun yayımı tarihinden itibaren yedi yıl sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir. Ayrıca SMK’nın geçici 4. maddesinde, SMK md. 26 yürürlüğe girene kadar iptal yetkisinin Mahkemeler üzerinde olduğu düzenlenmiştir.  Bu itibarla 10.01.2024 tarihine kadar markanın iptaline Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri karar vermektedir. Çözümlenmesi gereken detaylı sorularınız ile markanızın hukuki koruma stratejisinin belirlenmesi için marka ve patent avukatımızla iletişime geçebilirsiniz.
mesci slide 2 min

ULUSAL MARKA BAŞVURULARI

Ticaret hayatında akılda kalıcı ve saygıdeğer bir kimlik yaratmak, işletmeleri ve işletmelerin ürettikleri mal ve/veya sundukları hizmetleri birbirinden ayırt etmeye yarayan çeşitli işaretler bulunmaktadır. Bunlar ticaret unvanı, işletme adı, marka, alan adı gibi gayri maddi unsurlardır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4. maddesi gereğince, marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. Kanunda belirtilmemiş olsalar da kokular da marka olarak tescil edilebilmektedir. Genel olarak ayırt edici ve sicilde gösterilebilir olması şartıyla her türlü işaretin marka olarak tescili mümkündür diyebiliriz. Marka hakkı süreye bağlıdır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 23. maddesine göre, markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 10 yıldır. Bu süre, onar yıllık dönemler halinde yenilenebilir. Yenileme talebinin marka sahibi tarafından koruma süresinin sona erdiği tarihten önceki 6 ay içinde yapılması ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulması gerekir. Bu süre içinde talebin yapılmaması veya yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulmaması halinde, yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde ek ücretin ödenmesi şartıyla da yapılabilir.
mesci slide 2 1

MARKA TESCİLİ BANA HANGİ KONULARDA AVANTAJ SAĞLAR?

  • Tescilli marka sayesinde com.tr uzantılı alan adlarını alabilirsiniz.
  • Markanızın tescilli olması mal ve hizmetlerinizin diğer firmaların mal ve hizmetlerinden ayırt edilmesini mümkün kılar.
  • Tescilli marka, tescilsiz markalara oranla çok daha geniş ve etkin bir biçimde korunur.
  • Tescilli markanın rekabet gücü yüksektir.
  • Markanın tescilli olması tüketici nezdinde ve çeşitli kurum ve kuruluşlar nezdinde itibar görmenizi sağlar.
  • Tescilli sınai haklar bazı devlet teşviklerinden faydalanmanızı sağlarlar.
  • Bazı e-ticaret platformları ancak marka tescil belgenizi sunmanız halinde anılan e-ticaret platformu nezdinde satışı yapılan mütecaviz emtia görsellerini ve bu emtiaları satışa sunan satıcı profillerini kaldırır.
  • Sınai mülkiyet hakları tescil edildikleri takdirde gümrükler nezdinde korunabilir.
  • Türkiye’de ulusal marka başvurusu yapmanızı müteakip bu marka başvurusunu uluslararası marka başvurusuna çevirebilir yahut belli bir süre içinde yurt dışında rüçhanlı marka başvurusu yapabilirsiniz.
  • Marka tescili, markaya yapılan yatırım olarak değerlendirilir.
  • Markaya yapacağınız yatırımlar neticesinde o markanın değeri artar. Böylelikle markanızı bir bedel karşılığı devredebilir veya markanızı kullanması için bir başkasına lisans verebilirsiniz.

TESCİLLİ MARKA KORUMASINDAN YARARLANACAK KİŞİLER

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yerleşim yeri olan veya sınai ya da ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler, Paris Sözleşmesi veya 15/4/1994 tarihli Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişiler, karşılıklılık ilkesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere sınai mülkiyet hakkı koruması sağlayan devletlerin uyruğundaki kişiler 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun sağladığı korumadan yararlanabilecek kişiler arasındadır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kendi marka başvurularını Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurmak suretiyle yapabilirler. Ancak elbette ki böyle bir durumda Sınai Mülkiyet Kanunu’na yeterince hakim olmayan bir gerçek kişi Türk vatandaşının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde markasını tescil ettirmek için takip etmesi gereken kanuni süreleri kaçırması ve hak kaybına uğraması pek muhtemeldir. Bu hususun önlenmesi için muhakkak Türk vatandaşlarının da marka başvurularını bir marka vekili kanalıyla yapmalarını öneriyoruz. Öte yandan yabancı ülkede ikamet eden gerçek veya tüzel kişilerin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yapacakları marka başvurularında Türkiye’de mukim bir marka vekiliyle birlikte hareket etmeleri kanun gereğidir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 160. maddesi gereğince, yerleşim yeri yurt dışında bulunan kişiler ancak marka veya patent vekilleri tarafından temsil edilir. Vekille temsil edilmeksizin asil tarafından gerçekleştirilen işlemler, yapılmamış sayılır.

MARKA BAŞVURU VE TESCİL SÜRECİ

Bir üst paragrafta belirtilen kişiler yani Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 3. maddesi kapsamındaki gerçek ve tüzel kişiler marka tescili için Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurabilir. Marka başvurusu, Kurum tarafından geçerli kabul edilen başvuru formunun elektronik ortamda doldurulması suretiyle Kuruma sunulur. Marka başvurusu ortalama 8 ay süre içerisinde sonuçlandırılmaktadır. Fakat marka başvurunuzun yayınlanmasını müteakip üçüncü kişiler tarafından markanıza itiraz edilmesi yahut marka henüz yayına çıkmadan önce Türk Patent ve Marka Kurumu Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından markanızın kısmen veya tamamen reddedilmesi gibi çeşitli hallerde başvurunun sonuçlandırılmasına ilişkin süreç uzar. Marka başvurusunun yapılmasını müteakip marka Kurum tarafından şekli incelemeye tabi tutulur. Yapılan şekli inceleme sonucunda başvuruda eksiklikler tespit edilirse, başvuru sahibinden bildirim tarihinden itibaren 2 ay içerisinde eksiklikleri gidermesi istenir. Verilen süre içinde eksikliklerin giderilmemesi halinde başvuru işlemden kaldırılır. Marka başvurusunda herhangi bir şekli eksiklik tespit edilmemesi halinde Kurum başvuruyu Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında mutlak ret nedenleri bakımından inceler. İnceleme sonucunda, başvurunun, başvuru kapsamındaki mal veya hizmetlerin bir kısmı ya da tamamı için tescil edilemeyeceği sonucuna varılırsa bu mal veya hizmetler bakımından başvuru reddedilir. Başvurunun kısmen veya tamamen reddi kararı Türk Patent ve Marka Kurumu’nun bünyesinde bulunan Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından verilen bir karardır. Bu karara karşı 2 ay içerisinde Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı nezdinde itiraz edilebilir. Markanın Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan mutlak ret nedenleri kapsamına girmediği anlaşılıyorsa marka Bültende yayınlanır. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 18. maddesi gereğince, Bültende yayınlanmış bir marka başvurusunun, 5. (mutlak ret nedenleri) veya 6. (nispi ret nedenleri) maddelere göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayımından itibaren iki ay içerisinde yapılır. Marka başvurunuzun yayınlanmasını müteakip 2 ay içerisinde üçüncü kişilerin markanızın tesciline itiraz etmeleri halinde 1 aylık süre içerisinde itiraza karşı görüş bildirmeniz gerekmektedir. İnceleme neticesinde markanın, başvuru kapsamındaki mal veya hizmetlerin bir kısmı ya da tamamı için tescil edilemeyeceği sonucuna varılırsa, başvuru bu mal veya hizmetler bakımından -kısmen veya tamamen- reddedilir. Aleyhine karar verilen taraf bir üst merci olan Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na başvurabilir. Başvuru neticesinde nihai karar Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından verilecektir. Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nihai kararına karşı 2 ay içerisinde Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde kurum kararının iptali davası ikame etmek gerekir. Süre hak düşürücü niteliktedir ve ret kararının hak sahibine tebliğinden itibaren başlar. MESÇİ Hukuk Bürosu, marka hukuku alanında uzman marka ve patent avukatları ile marka başvurunuzun mutlak ret engeline takılıp takılmayacağının tespitini teminen Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde araştırma yapar, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde kayıt altına alınmış aynı veya benzer markaları müvekkiline raporlar, markanın mutlak ve/veya nispi ret engeline takılıp takılmayacağına dair değerlendirmede bulunur ve olaya özgü stratejik bir yol haritası çizer. Bu sayede marka başvuru sürecinin uzamasının önüne geçilmiş olur. Marka ve patent avukatı olarak avukatlardan oluşan kadromuzla marka haklarınızın korunması için hukuki hizmet sunuyoruz.  
mesci slide 2 min

MARKA BAŞVURUSU İÇİN GEREKLİ BELGELER NELERDİR?

  • Marka başvuru formunun,
  • Başvuru sahibinin kimlik ve iletişim bilgilerinin,
  • Başvuru vekil aracılığıyla yapılıyorsa vekilin kimlik ve iletişim bilgilerinin,
  • Varsa rüçhan talebine ilişkin bilgiler ve rüçhan belgesinin,
  • Markanın 591 x 591 piksel ebatında, kare şeklinde, 300 DPI çözünürlükte ve JPG uzantılı örneğinin,
  • Başvuru ücretinin,
  • Varsa marka başvurusu ek sınıf ücretinin,
  • Marka bir kelime markasıysa markanın yazılı ifadesinin,
  • Nice sınıf kodlarının,
  • Varsa, muvafakatnamenin
başvuru sırasında Kuruma sunulması gerekir. Her başvuruyla sadece bir markanın tescili talep edilebilir (6769 sayılı SMK md. 11/2). Tescili talep olunan markanın piyasada kullanılacağı sektörlere işaret eden nice sınıf kodlarının e-başvuru formuna girilmesi gerekir. Bunu özellikle belirtmemizin sebebi, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Geçici 4/2. maddesi uyarınca,  tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi bir biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın talep üzerine Mahkemece hükümsüzlüğüne karar verilebilmesidir. 1 Ocak 2024 tarihinden sonra kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptali doğrudan Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan talep edilebilecektir. Bu hüküm ile markanın kullanılmayacağı nice sınıf kodlarında tescil edilerek sınıf kodunun haksız yere işgal edilmesinin önüne geçilmek istenmektedir. Başvuruya konu mal veya hizmetler 12/7/1995 tarihli ve 95/7094 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılmamız kararlaştırılan Markaların Tescili Amacıyla Mal ve Hizmetlerin Uluslararası Sınıflandırılmasına İlişkin Nis Anlaşmasına göre sınıflandırılır. Markaların tescil edileceği mal ve hizmet sınıfları NICE kodları olarak da adlandırılmaktadır ve çoğu kez NACE kodları ile karıştırılmaktadır. NACE kodları bir şirketin faaliyet gösterdiği ticari alanları belirtmek için kullanılırken NICE kodları söz gelimi bir ticaret şirketinin piyasada kullandığı markası tahtında ürettiği ürünlerin ve/veya sunulan hizmetlerin sınıflandırılmasını ve gruplandırılmasını sağlar. Başvuru sırasında tescili talep edilen mal veya hizmetlerin Nis Anlaşmasına göre sınıflara ayrılmış olarak ve mal veya hizmetlerin sınıf numaraları belirtilerek sunulması gerekmektedir. Tescili talep olunan nice kodları birden fazlaysa marka başvurusu ek sınıf ücreti ödenmelidir. Tescili talep olunan nice kodları arttıkça marka başvurusu ek sınıf ücreti ödenir.

Bize ULAŞIM

Konum

19 Mayıs Mahallesi Mercan Sokak no:13, STFA Sitesi D:B3 Blok Daire:7, 34746 Kadıköy/İstanbul

Email

info@mescilaw.com

Telefon

+ 90 553 909 1335

mesci slide 2 1

MUVAFAKATNAME NEDİR?

Kural olarak aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler SMK md. 5/1-ç gereğince tescil edilemez. Muvafakatname bu durumun istisnasıdır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/3. maddesi, “Bir marka başvurusu, önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı belgenin Kuruma sunulması halinde birinci fıkranın (ç) bendine göre reddedilemez.” demektedir. Bir diğer deyişle tescil ettirmek istediğiniz marka daha önce tescilini talep edeceğiniz mal ve hizmet sınıfları tahtında daha önce üçüncü bir kişi tarafından tescil edilmişse, ancak hak sahibinden noter onaylı muvafakatname almanız kaydıyla markanızı tescil ettirebilirsiniz. Muvafakatname başvuru formu ile birlikte vea karara itiraz halinde itiraz hakkında karar verilene kadar Kuruma sunulabilir.

RÜÇHAN BELGESİ NEDİR?

Başka bir ülkede tescil başvurusu yapmış olan kişinin markasına, Türkiye’de yapmış olduğu rüçhanlı marka başvurusunun başka bir kimse tarafından Türkiye’de tescil başvurusu yapıldıktan sonra yapılmış olmasına rağmen öncelik tanınmasıdır diyebiliriz. Söz gelimi yurt dışında bir marka başvurusunda bulundunuz. Bu markayı Türkiye’de de tescil ettirmek için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde süresi içerisinde rüçhan talepli marka başvurusunda bulundunuz. Siz Türkiye’de başvuru yapana kadar üçüncü bir kişi bu markanın tescilini teminen Türkiye’de sizden önce marka başvurusu yapmışsa, yine de sizin markanıza öncelik verilir. Rüçhan belgesinin geçerli olabilmesi için yabancı ülkede yapılan marka başvurusunu müteakip 6 ay içerisinde Türkiye’de rüçhan hakkı talepli marka başvurusu yapmanız gerekmektedir. Rüçhan belgesinin başvuru sırasında sunulması zorunlu değildir fakat bu durumda başvuru tarihinden itibaren 3 ay içerisinde Kurum’a sunulmalıdır. Aksi halde başvuru sahibi rüçhan hakkından yararlanamaz.

MADRİD SİSTEMİ VE ULUSLARARASI MARKA BAŞVURU PROSEDÜRÜ

Paris sözleşmesi hükümleri gereğince her marka tescili tescil edildiği ülkede geçerlidir. Marka koruması bakımından kural olarak tescil sistemi geçerlidir ve marka hakları ülkeseldir. Sözgelimi markanızı sadece Türkiye’de tescil ettirmeniz halinde markanız sadece Türkiye coğrafi sınırları içerisinde korunabilecektir. Başka ülkelerde de marka hakkını koruma altına almak isteyen kişi için koruma istenen ülkelerin yetkili patent ofisi nezdinde ayrı ayrı marka tescil başvurusu yapılması gerekmektedir. Başvuruların bu şekilde ayrı ayrı yapılması hem çok masrafa neden olur hem de vakit kaybına neden olur. Başvuru sahiplerine ve ulusal patent ofislerine özellikle bu yönlerden kolaylık sağlamak adına 1891 yılında Madrid’de imzalanmıştır. Anlaşmanın amacı, başvuru sahiplerinin, kendi ülkelerindeki patent kurumuna yapacakları tek bir başvuru ile anlaşmaya taraf diğer ülkelerde de kolayca marka tescil başvurusu yapabilmelerini sağlamaktır. Anlaşmaya taraf olmayan pek çok ülkenin tereddütlerinin giderilmesini sağlamak, bir çok ülkenin katılımını sağlayarak Dünya genelinde yaygın bir marka tescil sistemi oluşturmak amacıyla 1989 yılında Markaların Uluslararası Tescili Hakkında Madrid Anlaşması’na ilişkin Protokol imzalanmıştır. Anlaşma ve Protokol arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Protokole Türkiye de 1 Ocak 1999 itibariyle taraf olmuştur. Bu itibarla bu yazımızda Markaların Uluslararası Tescili Hakkında Madrid Anlaşması’na ilişkin protokolden, bu protokolün getirdiği yeniliklerden ve faydalardan bahsedilecektir. Zira Türkiye sadece Protokol’e taraf olduğundan Türkiye’den yapılacak başvurularda yalnızca Protokol çerçevesinde düzenlenen uluslararası başvurulara ilişkin hükümler uygulanacaktır. Madrid sisteminin amacı pekala tek bir başvuru yapılarak markanın birden fazla ülkede uluslararası tescilini sağlamak ve marka tescil edildikten sonra yapılacak unvan değişikliği, adres değişikliği, devir gibi hukuki işlemleri tek ve basit bir işlem kanalıyla Uluslararası sicile kaydettirmektir. Madrid sisteminden faydalanmak için başvuruya konu markanın tescil edilmesi şart olarak aranmaz. Yani Protokol’e göre, Madrid sistemi kapsamında uluslararası bir başvuru yapılabilmesi için başvuru sahibinin kendi ülkesinde bir marka başvurusu yapmış olması yeterli olmaktadır. Uluslararası marka başvurusu Uluslararası Büro’ya doğrudan yapılamaz; anılan başvurunun menşe ofis kanalıyla yapılması gerekmektedir. Doğrudan Uluslararası Büro’ya yapılan başvurular usulüne uygun yapılmamış başvuru olarak kabul edilir ve başvuru sahibine iade edilir. Uluslararası marka başvurusu yapılırken markanın korumasının talep edildiği ülkelerin yani Akit Tarafların başvuru evrakında işaretlenmesi gerekmektedir. Madrid Protokolü kapsamında yapılan uluslararası tescil esas başvuru veya tescile uluslararası başvuru tarihinden itibaren 5 (beş) yıl süre ile bağımlıdır. Yani menşe ofis tarafından esas tescil reddedilir, hükümsüz kılınır veya iptal olursa uluslararası başvuru da iptal olmaktadır. Fakat uluslararası tescil, uluslararası tescil başvurusundan itibaren 5 yıl içinde menşe ofiste yapılan başvurunun reddedilmesi, hükümsüz kılınması veya iptal edilmesi durumunda, uluslararası başvuru ile koruma talep edilen ülkelerde WIPO’nun bildiriminden itibaren 3 (üç) ay içerisinde ulusal başvurulara dönüştürülebilmektedir. Uluslararası tescil tarihinden itibaren 5 (beş) yıllık süre sonunda uluslararası tescil, esas başvurudan veya tescilden bağımsız hale gelir. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki, menşe ofisin, uluslararası başvuruyu aldığı tarih, uluslararası başvuru tarihi olarak kabul edilmektedir. Madrid protokolü kapsamında yapılacak uluslararası marka başvurusunun ilgili evrakların sunulması, ilgili ücretlerin ödenmesi ve elektronik ortamda başvuru formunun doldurulması ile Türk Patent ve Marka Kurumu kanalıyla yapılması gerekmektedir. Başvuru Türk Patent ve Marka Kurumu (menşe ofis) tarafından şekli incelemeye tabi tutulduktan sonra WIPO’ya gönderilir. Uluslararası başvurunun uluslararası büroya yani WIPO’ya ulaşmasının ardından başvurular uluslararası sicile kaydedilir ve WIPO gazetesinde yayınlanır. WIPO re’sen bu başvuruları koruma talep edilen ülkelere bir diğer deyişle ilgili Akit Taraflara gönderir. Akit Taraf, kendisine ulaşan başvuruyu kendi mevzuatlarına göre inceler (esas yönünden inceleme) ve en geç 18 ay içerisinde başvuruyu kabul veya reddettiğini uluslararası büroya bildirir. Ret kararları uluslararası büro tarafından WIPO gazetesinde yayınlanır. Akit taraf veya taraflarca reddedilen başvuru ile ilgili itiraz süreçleri başvuru sahibi ve akit taraf ülkenin ofisi arasında yürütülür. Dolayısıyla başvurunuzun herhangi bir akit tarafça reddedilmesi halinde karara itiraz etmek için anılan akit taraftaki bir marka vekiliyle iletişime geçilmesi gerekecektir; karara itirazlar menşe ofis yahut uluslararası büro kanalıyla yapılamaz. Yine itiraz işlemleri neticesinde alınan nihai kararlar da uluslararası büro tarafından sicile kaydedilerek WIPO gazetesinde yayınlanır. MESÇİ Hukuk Bürosu avukatları gerek ulusal gerek Madrid Protokolü kapsamında yapılacak uluslararası marka başvuru süreci konusunda uzman bir ekibe sahiptir. Uluslararası marka başvurusu, gerekli evraklar ve ücretler hakkında ayrıntılı bilgi almak için lütfen marka ve patent avukatımızla iletişime geçin.

Bizim Yaklaşımımız

Sizi Dinliyoruz

Her zaman müşterimizi dinler ve çıkarlarına göre hareket ederiz.

Gizlilik

Müvekkillerimizin bilgileri gizlidiri avukat-müvekkil gizliliği kapsamında korunmaktadır.

Uygulanabilir Yaklaşım

Vakıaya özgü stratejik çözüm önerileri getiriyor, pasif veya agresif savunma yöntemleri ile ilerliyoruz.

İşbirliği Ağı

Uzman akademisyenler, patent vekilleri ve mali müşavirlerle işbirliği halindeyiz.

Saygı ve Özen

Elimizdeki dosyaları kazanma hedefiyle ilerliyor ve sonuç odaklı hareket ediyoruz.

Uzmanından Hizmet

Türkiyenin farklı kesimlerinden kaliteli hukuki hizmet almanız için varız.

Call UsWhatsapp