İstanbul’da faaliyet gösteren Mesçi Hukuk Bürosu, İstanbul boşanma avukatlarından oluşan ekibiyle maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet, müşterek çocukla kişisel ilişki kurulması, boşanma sonrası mal paylaşımı, koruma kararı alınması, eğitim ve barınma tedbiri konuları dahil olmak üzere aile hukuku ve boşanma ile ilgili her türlü konuda 10 (on) yılı aşkın süredir yerli ve yabancı müvekkillerine hukuki danışmanlık vermekte ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.

Avukatlarımız anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma dava süreçlerine hakimdir. Ayrıca evlilik sözleşmesi düzenlenmesi ve anlaşmalı boşanma protokolünün düzenlenmesi gibi hususlarda da ekibimizin İstanbul Boşanma Avukatı ile irtibata geçebilir, detaylı bilgi alabilirsiniz. İşbu yazımızda sizler için boşanma davalarıyla ilgili önemli birçok hususu kaleme aldık.

İstanbul Boşanma Avukatı Tavsiyeleri  

Boşanma davasını açmadan önce yahut boşanma davasını açtıktan sonraki süreçte boşanma davasını olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilecek birçok parametre vardır. Boşanmayı düşünüyorsanız boşanma avukatına danışmanız psikolojik olarak rahatlamanızı ve güvende hissetmenizi, yaşadığınız talihsiz vakıaları analiz etmenizi, kendiniz için doğru olan kararı almanızı ve boşanma süreci hakkında derinlemesine bilgi edinmenizi ve boşanma davanızı olumsuz etkileyebilecek herhangi bir fiilden kaçınmanızı sağlayacaktır.

İlginizi Çekebilir: Miras Hukuku

Eşinizden boşanmak istiyorsanız hukuk büromuzla iletişime geçebilir, İstanbul Boşanma Avukatı ile görüşerek boşanma süreciyle ve haklarınızla ilgili bilgi alabilirsiniz. Bu güne kadar İstanbul Boşanma Avukatımıza iletilen ve boşanma süreciyle ilgili sık sorulan sorular kapsamında aşağıda boşanmak isteyen müvekkil adaylarımıza bir kısım tavsiyelerde bulunduk. Vakıa bazında daha detaylı bilgi almak için lütfen İstanbul Boşanma Avukatımız ile irtibata geçin.  

  • Öncelikle, boşanmak isteyip istemediğinize iyi karar verin. Bu kapsamda evlilik terapisi uygulayan doktorlardan, aile ve evlilik danışmanı uzmanlardan ve psikologlardan yardım alarak boşanmak isteyip istemediğinize, ortak hayatın sürdürülebilir olup olmadığına karar verebilir; ortak hayatın kendi psikolojinizi ve müşterek çocuğunuzun psikolojisini nasıl etkilediğini daha sağlıklı tahlil edebilirsiniz.
  • Bir avukattan yardım alarak boşanma süreci, boşanma türleri ve boşanmanın mali ve mali olmayan sonuçları hakkında detaylı bilgi alın. 
  • Boşanmanın şart ve koşulları üzerinde anlaşma sağlayabileceğinize inanıyorsanız aynı avukata vekalet vererek anlaşmalı boşanma sürecin kısa sürede tamamlamayı tercih edebilirsiniz. 
  • Boşanma avukatınızdan hiçbir şey saklamayın, avukatınıza her şeyi olduğu gibi anlatın. Avukatınızla paylaşacağınız bilgilerin tamamı 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca, Avukat Müvekkil Gizliliği İlkesi kapsamında korunmaktadır.  
  • Evi terk eden eşin eve dönememesi için kapı kilidini değiştirmeyin. 
  • Çocuğunuzun fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü olumsuz etkileyebilecek herhangi bir davranış ve tartışmadan kaçının. 
  • Boşanma sürecinde, boşanma davası devam ederken aile konutundan kişisel eşyalarınızı almak istiyorsanız mahkemeden talepte bulunmanız gerekmektedir. 
  • Boşanma avukatınızın uyarılarına muhakkak uyun. Boşanma davası açmak taraflara ayrı yaşama hakkı verir. Davayı açan eşin ayrı yaşama hakkını kullanması, ortak hayatın sürdürülmesinin mümkün olmadığını ispat bakımından lehinize yorumlanacaktır. Kural olarak boşanma sürecinde evde kalacak kişi kira sözleşmesinde yahut tapuda adı geçen eştir. Ancak boşanma sürecinde aile konutunda hangi eşin kalacağı hususunda uyuşmazlık varsa kiralık yahut tapulu konutta hangi eşin kalacağına hakim karar verir. 
  • Boşanmada ileri süreceğiniz sebeplere ilişkin delil toplayın. Topladığınız delillerin haberleşmenin gizliliğini ihlal (TCK md. 132) veya kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK md. 133) suçunu oluşturmadığından emin olun. 
  • Fiziksel yahut psikolojik şiddet mağduruysanız ilgili kurum, kuruluş ve mercilerden yardım alın. Doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığına giderek şikayet ve suç duyurusunda bulunabileceğinizi, koruma tedbiri almak için Aile Mahkemesine başvurabileceğinizi unutmayın. Doğrudan polise yahut jandarmaya başvurarak ifadenizin alınmasını; darp raporu almak üzere hastaneye sevkinizi; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında gerekli önleyici ve koruyucu tedbir kararını almasını ve ifade sonrasında Aile İçi Şiddet Olayları Kayıt Formu ile Risk Değerlendirmesi Formunun doldurmasını talep edebilirsiniz. Doğrudan hastaneye başvurabilir ve hastane polisine şikayetinizi iletebilir ve darp raporu alabilirsiniz; vücudunuzdaki izler yok olmadan yaşadığınız mağduriyeti ispat edecek delilleri toplamanız önem arz etmektedir. 

Türkiye’de Boşanma Türleri Nelerdir  

Boşanmaya ilişkin hükümlerin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi ile devamı maddelerinde düzenlendiği görülmektedir. Türk hukukunda boşanma davası çekişmeli boşanma davası yahut anlaşmalı boşanma davası olacak şekilde açılabilir. Boşanma davası, evliliği sona erdirmek isteyen eşlerin boşanmanın şart ve koşullarında anlaşmazlığa düştüğü durumlarda çekişmeli boşanma davası olarak görülür.

Karşılıklı olarak evliliği sona erdirmek isteyen eşlerin nafaka, tazminat ve velayet gibi boşanmanın şart ve koşulları konusunda anlaşmaya vardığı hallerde ise boşanma anlaşmalı boşanma davası olarak görülür. Taraflar arasında boşanmanın şart ve koşullarından biriyle ilgili dahi anlaşmazlık olması halinde boşanma davası çekişmeli boşanma davası olarak yürütülecektir. 

Taraflardan biri tek başına boşanmak istediğinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda sayılan boşanma sebeplerini ileri sürerek boşanma talebinde bulunabilir. Bu halde boşanma davası çekişmeli boşanma davası olarak açılmış olur.

Çekişmeli boşanma davasında boşanma sebeplerini iddia eden taraf, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bu itibarla da ilgili boşanma sebebini ispat eden delillerin hassasiyetle toplanması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununda belirtilen genel yahut özel boşanma sebeplerine dayanarak çekişmeli boşanma davası ikame etmeniz mümkündür.  

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen genel boşanma sebebi, evlilik birliğinin temelden sarsılmasıdır. Evlilik birliğinin temelden sarsılması, eski kanun döneminde şiddetli geçimsizlik olarak belirtilmekteydi. Evlilik birliğinin temelden sarsıldığından bahisle boşanma davası ikame eden kusursuz veya az kusurlu eşin, davalının evliliğin sona ermesinde kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekecektir.

Eş ile alay etmek, eşe ve ailesine hakaret etmek, eşe beddua etmek, aşırı kıskanç davranışlarda bulunmak, cinsel ilişkiden kaçınmak, eve misafir gelmesini istememek ve gelenlere rencide edici şekilde davranmak, eşin sosyal medya platformları üzerinden başkalarıyla görüşmesi, eşin sürekli içki içmesi, eşin sürekli olarak evi terk etmesi, evin ve çocukların bakımını ihmal etme, sevgisizlik ve ilgisizlik gibi sebepler evlilik birliğini temelden sarsan sebepler arasında sayılır.

TMK md. 166/1 uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, ortak hayatın sürdürülmesinin eşlerden beklenemeyecek boyutta olması şarttır. 

Öte yandan zina, hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı Türk Medeni Kanunumuzda boşanmanın özel sebepleri olarak düzenlenmiştir. Evlilikte özel boşanma sebepleri varsa davacı, davalı tarafın kusurlu olup olmadığını ispat etmek zorunda değildir. Bu halde davacının özel bir boşanma sebebi bulunduğunu ispat etmesi yeterli addedilir. 

4721 sayılı TMK md. 166/4 uyarınca, boşanma sebeplerinden herhangi biri öne sürülerek açılmış bir davanın reddine karar verilmesi ve red kararının kesinleştiği tarihten itibaren 3 (üç) yılın geçmesi ve eşlerin bu 3 (üç) yıllık süre içerisinde ortak hayatı yeniden kuramamış olmaları halinde evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. Elbette yeni bir boşanma sebebi ortaya çıkmışsa kanunda bahsedilen 3 (üç) yıllık süre beklenmeden, bu yeni boşanma sebebine dayalı olarak yeni bir boşanma davası açılması mümkündür. 

Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Çekişmeli boşanma davasında ileri sürülebilecek boşanma sebepleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161. ve devamı maddelerinde sırayla sayılmak suretiyle ele alınmıştır. 

  • Zina (aldatma) nedeniyle boşanma
  • Hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma
  • Eşin suç işlemesi ve haysiyetsiz hayat sürmesi nedeniyle boşanma 
  • Terk nedeniyle boşanma
  • Akıl hastalığı nedeniyle boşanma
  • Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma 

Çekişmeli boşanma davasında eşler boşanma sebepleri, maddi ve manevi tazminat, velayet, nafaka gibi konularda anlaşmazlık yaşamaktadırlar. Mal paylaşımı davası ise boşanma davasından sonra ayrı olarak açılır. Mal paylaşımı davasının boşanma davası ile aynı anda fakat ayrı bir dava olarak açılması halindeyse mal paylaşımı davasına bakan mahkeme boşanma davasının kesinleşmesini bekletici mesele yapacaktır.

Boşanma Sonrasında Kadın Eşinin Soyadını Kullanabilir mi? 

Boşanma kararının verilmesiyle kadın, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Evlilik süresince kocasının soyadı ile bilinen kadın, boşanma halinde kocasının soyadını kullanmaya devam etmek isteyebilir. 4721 sayılı TMK md. 173, kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmakta menfaatinin bulunması ve bunun kocaya zarar vermeyecek olması halinde kadının boşandığı eşinin soyadını kullanabileceğini ifade eder.

Kadın, boşandığı kocasının soyadını kullanmaya devam etmek istiyorsa, bunu boşanma davası ile birlikte konu edebilir veya boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren 1 (bir) yıl içerisinde eski eşin soyadını kullanma davası açmak suretiyle bu talebini ileri sürebilir. 

Çekişmeli Boşanma Halinde Hukuki Süreç Nasıl İşler 

Çekişmeli boşanma davaları eşlerden birinin yerleşim yerinde veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerde bulunan Aile Mahkemesinde açılır. Çekişmeli boşanma davaları, ilgili mahkemenin iş yüküne de bağlı olarak 1 ila 3 yıl kadar sürede sonuçlanabilmektedir.

Çekişmeli boşanma davaları, sadece evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak veya bir özel boşanma nedeninin yanında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası olarak terditli dava şeklinde açılabilir. Söz gelimi davacı zina nedeniyle boşanma davası açarken, zinanın şartlarının gerçekleşmediğinin anlaşılması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesi talepli olarak davayı ikame edebilir. 

Kendisine karşı herhangi bir nedenden dolayı boşanma davası açılan eş, cevap dilekçesiyle birlikte veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçeyle karşı dava açabilir. Aleyhine boşanma davası açılan eş süresi içerisinde karşı dava açmazsa davaya karşı sadece cevap verebilecektir.

İki haftalık cevap dilekçesini sunma süresi içerisinde karşı dava açılmaması halinde davalı eş başka bir boşanma davası açarak aralarında bağlantı bulunan iki dosyanın birleşmesini isteyebilir. İki haftalık cevap dilekçesini sunma süresinin talep üzerine, süre uzatım dilekçesiyle uzatılması mümkündür.

Anlaşmalı Boşanma Nedir ?

Türk hukukunda eşlerin özgür iradeleriyle boşanma hususunda anlaşmaları mümkündür. Anlaşmalı boşanmaya ilişkin esaslar 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde düzenlenmiştir. Anlaşmalı boşanma ile tek celsede boşanmak çoğu kez mümkündür. 

TMK md. 166/3 hükmüne göre anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması şart olarak aranmaktadır. Bahsi geçen bir yıllık süre, evlilik tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında geçen süre esas alınarak hesaplanır.

Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde bir diğer deyişle eşlerin boşanmak istediklerine ilişkin birbirlerine uygun karşılıklı irade beyanlarının mevcut olması halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat duruşmada dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.

Bir diğer deyişle anlaşmalı boşanma davasının avukat kanalıyla açılması mümkünse de, duruşmada vekilin dinlenmesi boşanma hükmü verilmesi için yeterli değildir. Bir eşin boşanma davasının görüldüğü yer dışında bir yerde bulunması halinde eşin talimat (istinabe) yoluyla dinlenmesi mümkün değildir. 

Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde bahsi geçen “boşanmanın mali sonuçları” ibaresi kural olarak mal varlığının tasfiyesini kapsamaz. Yargıtay kararları gereğince katılma alacağı, boşanmanın fer’ileri arasında kabul edilmemektedir. Tarafların anlaşmalı boşanma davasında, mal rejiminin tasfiyesi hususunda anlaşmaları zorunlu değildir.

Taraflar boşandıktan sonra mal paylaşımına ilişkin bir dava ikame edebilirler. Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşmesini müteakip 10 yıl içerisinde ikame edilmelidir. Öte yandan anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımına ilişkin düzenlemelerin yer alması ve bu yöndeki anlaşmanın geçerli olabilmesi için tasfiye kapsamına girecek eşyaların  açık bir biçimde tek tek protokolde kaleme alınmış olması gerekir.  

Anlaşmalı Boşanma Prosedürü Nasıl İşler 

Anlaşmalı boşanma davaları eşlerden birinin yerleşim yerinde veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerde bulunan Aile Mahkemesinde açılır. Anlaşmalı boşanma davası, eşlerin birlikte başvurması suretiyle açılabilir. Bu şekilde açılan boşanma davalarında eşler birlikte bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlar, imzalar ve birlikte mahkemeye sunarlar. Avukat ile takip edilecek anlaşmalı boşanma davalarında her iki eşin de aynı Avukata vekaletname vermesi önerilir.

Anlaşmalı boşanma bir eşin, diğer eşin açtığı anlaşmalı boşanma davasını kabul etmesi neticesinde de gerçekleşebilmektedir. Elbette ki böyle bir durumda Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde belirtilen anlaşmalı boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve eşlerin anlaşmalı boşanma koşullarında hür iradeleriyle mutabık olup olmadıkları incelenmelidir. 

Anlaşmalı boşanma olarak açılan boşanma davalarının uygulamada çekişmeli boşanma davalarına dönüştüğüne çok sık rastlamaktayız. Taraflardan birinin eşinden boşanmak istemediğini beyan etmesi, davalının duruşmaya katılmaması yahut taraflardan birinin anlaşmalı boşanma protokolünde yer almayan bir konuda talepte bulunması halinde anlaşmalı boşanma davası olarak açılan dava, çekişmeli boşanma davasına dönüşür.

Öte yandan eşler, anlaşmalı boşanma kararı kesinleşinceye kadar boşanma şartları ile ilgili olarak kabul etmiş oldukları irade beyanlarından dönebilirler. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları da bu yöndedir. Bu durumda anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davası olarak görülmeye devam eder.

Boşanma Kararında Nelere Dikkat Edilmelidir  

Anlaşmalı boşanma kararı verilirken anlaşma protokolün tasdiki hükmü ile birlikte protokol hükümlerinin de hüküm fıkrasına geçirilmesi gerekmekte; protokole uygun, infazda şüphe ve tereddüde yer vermeyecek şekilde hüküm kurulmalıdır. 

Çekişmeli boşanma davalarında ise boşanma şartları oluşuyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bir diğer deyişle evliliğin sona erdirilmesi gibi boşanma dışında başka türde bir karar verilemez. HMK md. 26 uyarınca hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.

Aleyhine boşanma davası açılan eşin karşı dava açmış olması halinde bu iki dava ayrı davalar olarak değerlendirilmeli ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmektedir. Öte yandan birden fazla sebeple açılan bir boşanma davasında her bir boşanma sebebiyle ilgili hüküm kurulmuş olması gerekmektedir.  

Yabancıların İçin Boşanma Prosedürü Nasıl İşler  

Yabancı uyruklu kişilerin Türkiye’de boşanması mümkündür. Her iki eşin de Türkiye’de yaşayan yabancı ülke vatandaşı bireyler olması durumunda yabancı uyruklu eşler Türkiye’de boşanma davası ikame edebilirler ancak bunun için evliliğin Nüfus Müdürlüğü’ne kayıtlı olması gerekmektedir. Yurt dışında evlendiyseniz, Türkiye’de boşanabilmek için yurt dışındaki geçerli evliliği konsolosluk kanalıyla Nüfus Müdürlüğü’ne bildirmiş ve nüfus kayıtlarına işletmiş olmanız gerekmektedir. 

Eşlerden birinin yabancı diğerinin Türk olması halinde bu eşler arasında görülecek boşanma davası ile iki Türk vatandaşı arasında görülecek boşanma davası neredeyse bire bir aynı olacak şekilde ilerler. Ancak yabancı eşin ülkesine dönmesi ve adresinin tespit edilememesi de sık karşılaşılan durumlar arasındadır. Adresi bilinmeyen yabancı eşin adresi talep üzerine Mahkemece soruşturulur.

Yabancı eşin adresinin tespit edilmesi halinde öncelikle bahsi geçen adrese dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilir. Eğer yabancı eşin adres bilgisine ulaşılamıyorsa 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 28. maddesinde belirtilen şekilde ilanen tebligat yoluna gidilmesi gerekir.

Öte yandan yurt dışında evlenip boşandıysanız, evliliğiniz Türkiye’deki nüfus kayıtlarına işlendiyse ve boşanma kararının Türkiye’de de geçerli olmasını istiyorsanız boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi için Türkiye’de tanıma ve tenfiz davası ikame etmeniz mümkündür. Türkiye’de tanıma ve tenfiz davası ikame edebilmeniz için yabancı ülkede verilen boşanma kararının usulüne uygun bir şekilde kesinleştirilmiş olması gerekmektedir.

Türkiye’de tanıma ve tenfiz davası açmak istiyorsanız yabancı mahkeme ilamını, kesinleşme şerhini, boşanma ile ilgili ilamın ve kesinleşme şerhinin yabancı mahkemece onaylanmış suretlerini ve bu belgelerin tamamının noter onaylı yeminli tercümelerini avukatlarımıza iletmeniz gerekmektedir. 

Yabancı uyruklu kişilerin Türkiye’de boşanacak olması halinde uyuşmazlığa hangi hukukun uygulanacağı hususu 5718 sayılı MÖHUK’ta açıkça düzenlenmiştir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 14. maddesi gereğince, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları halinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır.

Bu durumda bir yabancı ülke vatandaşı ile bir Türk vatandaşının Türkiye’de boşanmak istemesi halinde uyuşmazlığa tarafların müşterek mutad mesken hukuku, tarafların müşterek mutad meskeni bulunmuyorsa, Türk hukuku uygulanacaktır. Hakim, uygulanacak hukuku re’sen belirleyecektir.

Evlilik Sözleşmesi Nedir 

Evlilik sözleşmesinin, diğer adıyla mal rejimi sözleşmesinin evlenme öncesinde ve evlenme anında nikah memuru tarafından onaylanmak yahut evlilik sonrasında noterde onaylanmak suretiyle yazılı olarak yapılması mümkündür. Türk Hukukunda evlilik sözleşmesi, tarafların evlilik sürecinde mallarının nasıl yönetileceğini, boşanma sonrasında mal tasfiyesine geçildiğinde malların nasıl tasfiye edileceğini düzenleyen hukuki belge olarak tanımlanabilir.

Tarafların evlilik öncesinde veya evlilik sırasında mal rejimi sözleşmesi akdetmemiş olmaları halinde 01.01.2002 tarihinden sonra evlenen çiftler için boşanma sonrası mal tasfiyesi söz konusu olduğunda mallar eşler arasında paylaştırılırken edinilmiş mallara katılma rejimi esas alınacaktır.

Eşlerin boşanma sonrası mal paylaşımında yasada belirtilen bu mal rejiminin uygulanmasını istememeleri halinde, evlilik sözleşmesi yapmak suretiyle Türk Hukuku’nda belirtilen başkaca bir mal rejiminin (söz gelimi mal ayrılığı rejimini) boşanma sonrası mal paylaşımında esas alınmasını belirlemeleri mümkündür.

Aile Hukuku Ve Boşanma İle İlgili Mevzuat 

Türkiye’de aile hukuku ve boşanma ile ilgili düzenlemeler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yer almaktadır. Öte yandan şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar ve aile bireyleri ile ilgili alınacak koruma kararlarında ve başvurulacak hukuki prosedürlerde 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nden, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndan ve Türk Ceza Kanunu’ndan yararlanılır. 

İstanbul Boşanma Avukatı 

İstanbul’da boşanma avukatı arıyorsanız Mesçi Hukuk Bürosu ile irtibata geçebilir, anlaşmalı ve çekişmeli boşanma sürecini boşanma avukatlarından oluşan tecrübeli ekibimize danışabilirsiniz. Mesçi Kadıköy Hukuk Bürosu boşanma sürecinin eşler, bilhassa kadın için ve müşterek çocuk bakımından doğası gereği travmatik bir süreç olduğunu bilir ve olayın mahiyetine göre hassas bir iletişim biçimi benimser, müvekkillerini derinlemesine dinler ve onlara karşı şeffaf olarak hukuki süreç hakkında derinlemesine bilgi vermeyi, onları en doğru şekilde yönlendirmeyi hedefler.

Her avukat her hukuki alanda bilgi sahibi değildir. Boşanma davalarının aile hukuku alanında uzmanlaşmış, boşanma prosedürüne hakim bir avukat ile takip edilmesi önem arz eder. Boşanma davalarının bir vekil ile takip edilmesi zorunlu değildir. Ancak eşlerin boşanma avukatı tutmayarak boşanma davası açması, hukuk usulünü ve doktrini de bilemeyeceklerinden büyük hak kayıplarına sebebiyet verebilir. 

İstanbul Boşanma Avukatları Kimlerdir ?

İstanbul boşanma avukatları, İstanbul barosuna bağlı olarak çalışan ve özellikle yöneldiği alanlar boşanma davaları olan avukatlardır.

Çekişmeli Boşanma Avukatı Davayı Nasıl Etkiler?

Çekişmeli boşanma davasında tarafların karşılıklı iddiaları mevcuttur. Bu iddiaların mahkeme önünde açık ve net bir şekilde ortaya konulması veya ispatlanması açısından avukat önem arzetmektedir. Aksi takdirde hukuk muhakemeleri kanununun sert usül ve kuralları çerçevesinde hak kaybı yaşanması muhtemeldir. Kişiler haklı oldukları davalarda haksız duruma düşebilir. Bunun önlenmesi için kesinlikle bir avukattan destek alınmalıdır.

İstanbul Boşanma Avukatı Neler Yapar?

İstanbul boşanma avukatı evlilik birliğinin yasal olarak sona ermesi için ve bununla birlikte tarafların edindikleri malların paylaştırılması ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin hükme bağlanması için açılması gereken davalarda avukat taraflara hukuki yardım sağlamaktadır.

Leave Comments

Nunc velit metus, volutpat elementum euismod eget, cursus nec nunc.